eng

AFAD Afet Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (E)

A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z
E - 1. Sayfa
ea accident/shipwreck :
Deniz araçlarını ve/veya kişileri tehlikeye sokan; kıyıya, açık d ...
early damage estimation system :
Bir afet sonrasında kısa sürede hasar ve kayıp tahminleri yaparak ...
early warning :
Gelmekte olan tehlike veya tehditin, kaynağı, yeri, zamanı, şidde ...
early warning system :
Belirli bir tehlike veya tehtidin algılanması, değerlendirilmesi, ...
earthquake :
Tektonik kuvvetlerin veya volkan faaliyetlerinin etkisiyle yer ka ...
earthquake acceleration :
Deprem yer hareketi hızının birim zamandaki değişim değeri. Birim ...
Earthquake Advisory Board :
Depremden korunmak, deprem zararlarını azaltmak, deprem sonrası y ...
earthquake duration :
Yapılar üzerinde hasara yol açan kuvvetli yer hareketinin devam e ...
earthquake energy :
Bakınız: sismik enerji
earthquake engineering :
Deprem riskinin belirlenmesi ve depreme dayanıklı yapı yapılmasın ...
earthquake forecasting :
Belirli bir bölgede, belirli büyüklükteki bir depremin öngörülen ...
earthquake hazard :
Hasar ve can kaybı yaratabilecek büyüklükte bir depremden kaynakl ...
earthquake hazard map :
Deprem bölgeleri haritası
earthquake hazard zoning map :
Ülke genelinde, deprem kaynak zonlarında meydana gelebilecek en b ...
earthquake isolation :
Yapıların muhtelif taşıyıcı elemanlarına yerleştirilen ileri tekn ...
earthquake master plan :
Yerleşim alanlarının stratejik planlarıyla bütünleşik, deprem zar ...
earthquake museum :
Bakınız: afet müzesi
earthquake precursor :
Deprem öncesinde, kaynak zonlarında ölçülen veya gözlenen arz man ...
earthquake prediction :
Bakınız: deprem kestirimi
Earthquake Resistant Design Code :
Türkiye Deprem Bölgeleri haritasıyla belirlenmiş tehlike bölgeler ...
earthquake risk :
Deprem tehlikesinin gerçekleşmesi durumunda, fiziksel, ekonomik v ...
earthquake seismology :
Deprem sonucu olan sismik dalgalarla yerin yapısını çözmeye çalış ...
earthquake swarm :
Sınırlı bir alan ve belli bir sürede çok sayıda deprem meydana ge ...
easement :
Taşınmaz mallar üzerinde başkalarının yararlanması için oluşturul ...
ecological balance :
Genetik, tür ve ekosistem çeşitliliğinin nispeten istikrarlı kald ...
ecological disaster :
Ekolojik dengeyi bozarak çevreye büyük zarar veren genellikle ins ...
ecology :
Birbirleriyle ve çevreleriyle ilişkilerini inceleyen bilim dalı
economic vulnerability :
Tehlikelerin yol açabilecekleri zarar ve kayıpların yerel ve ülke ...
economical loss :
Afetlerin ekonomi üzerinde meydana getirdiği, doğrudan, dolaylı v ...
ecosystem :
Bitki, hayvan ve mikro-organizma toplulukları ile bunların cansız ...
elastic response :
Cisim, yapı ve zeminlerin dış yüklerin etkisi altında kalıcı bir ...
elastic wave :
Bir deprem veya patlama sonucunda meydana gelen enerjinin yer kab ...
electronic communication :
Elektriksel işaretlere dönüştürülebilen her türlü işaret, sembol, ...
electronic communication infrastructure :
Elektronik haberleşmenin, üzerinden veya aracılığıyla gerçekleşti ...
emergency :
Büyük, fakat genellikle yerel imkânlarla baş edilebilen çapta, iv ...
emergency call centre :
Kullanıcıların veya acil durum algılayıcı cihazların acil yardım ...
emergency eCall :
Acil durumlarda, etkilenen veya etkilenenleri gören kişi ya da ac ...
emergency exit :
Tehlike anında kapalı mekândaki insanların süratle ve güvenli bir ...
emergency fund :
Afet, acil durum ve korunma konularında hazırlık, müdahale ve iyi ...
emergency management :
Acil durumun meydana gelmesinden hemen sonra başlayarak, etkilene ...
emergency manager :
Her düzeydeki acil duruma zamanında, hızlı ve etkili olarak müdah ...
emergency medical care :
Konusunda özel eğitim görmüş ekipler tarafından, tıbbi araç-gereç ...
emergency medical team :
Hasta veya yaralıya ilk müdahalede bulunmak ve olay yerinde gerek ...
emergency medical technician :
Sağlık meslek liselerinin acil tıp teknisyenliği bölümünden mezun ...
emergency planning :
İnsanın canı ve malıyla diğer aktivitelerinin, olağan dışı olayla ...
emergency psychology :
Acil durumu yaşamış olan bireylerin içinde bulunduğu duygu düzeyi ...
emergency relief :
Afet ve acil durum hâllerinde; arama, kurtarma, tıbbi ilk yardım, ...
emergency relief call :
İçinde SIM kart bulunmayan veya çağrının yapıldığı anda abonesi o ...
emergency relief call service :
Yangın, sağlık, doğa kaynaklı afetler ve güvenlik gibi acil durum ...
emergency relief period :
Afetin meydana gelmesi ile başlayıp afetin sona ermesinden itibar ...
emergency relief planning :
Müdahale ekipleri arasında iş birliği ve ortak çalışmaların düzen ...
emergency response force :
Sorumlu olduğu bölgede konuşlu, acil çağrı merkezinden gelen tali ...
emergency service :
Acil durumlarda insanları ve onların mal ve mülklerini korumak üz ...
emergency sheltering :
Bir acil durum ortaya çıktıktan sonraki safhada afetten etkilenen ...
emission :
Gaz ya da gaz ve partikül karışımlarının atmosfere verilmesi. Bel ...
empathy :
Geçici ve istemli bir özdeşimle kendini ötekinin yerine koyarak o ...
engineering-architectural services :
Belli bir yapıya ait fizibilite, proje, hesap, ihale dosyası düze ...
environment :
Canlıların yaşamsal ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olar ...
environmental degradation :
İnsan faaliyetleri ve davranışları ile bazen de doğa kaynaklı afe ...
environmental impact assessment :
Çevre Kanunu’na göre gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevr ...
environmental impact assessment report :
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, 03.10.2013 tarih ve 287 ...
environmental management :
Doğal ve yapay çevre unsurlarının sürdürülebilir kullanımı ve gel ...
environmental management plan :
Doğal kaynakların akılcı kullanımını sağlamak amacıyla kalkınma p ...
environmental pollution :
Doğal çevrede meydana gelen ve canlıların sağlığını, çevresel değ ...
environmental protection :
Çevresel değerlerin ve ekolojik dengenin tahribini, bozulmasını v ...
environmental protection areas :
Ulusal mevzuat veya taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler gere ...
environmental risk :
Ekosistemde yaşanacak değişimlerin yaşamı olumsuz etkileme olasıl ...
epicenter :
Bakınız: deprem merkez üssü
epicentre :
Deprem odak noktasının yeryüzündeki iz düşümü. Genel olarak depre ...
epidemic :
Bir bölge veya yerleşmede her zaman görülen enfeksiyon hastalıkla ...
epidemiology :
Belirli bir toplumda sağlıkla ilgili olgu ve durumların ve bunlar ...
erosion :
Toprağın aşınmasını önleyen bitki örtüsünün yok edilmesi sonucu k ...
European Macroseismic Intensity Scale :
Diğer şiddet cetvellerinden farklı olarak ilk kez, yapıların hasa ...
evacuation :
Afet ve acil durum ile sivil korunma hizmetleri kapsamında, boşal ...
evacuation plan :
Bir afet ve acil durum anında, başvurulacak tahliye işleminin han ...
evacuation route :
Bir tehlike anında insanları, tehlikeli bölgelerden güvenle uzakl ...
excessive snowfall :
Belli bir yerde, belirlenmiş veya kabul edilmiş limitlerden daha ...
exemption :
Poliçede yazılı önceden belirlenmiş bir miktara veya orana kadar ...
explosion :
1. Çok kısa bir süre içinde basınçlı gazların açığa çıkmasına ya ...
explosive material :
Atmosferik oksijen olmadan da ani gaz yayılımı ile ekzotermik rea ...
exposure :
Afet bölgelerinde ve riskli üretim alanlarında yer alan insanlarn ...
expropriation :
Mülkiyet hakkının kamu yararı nedeni ile sınırlandırılması ve kam ...
extraordinary situation :
Doğal afetler, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bu ...
extreme cold :
Belirgin veya normallerin altında olacak şekilde sıcaklığın aşırı ...