eng

Türkiye Florası Terimler Sözlüğü: İngilizce Terimler (6)

A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z
6. Sayfa
monochasial :
Monokazyum çiçekdurumu olan
monochasium :
Büyümenin bir yan dalla devam ettiği talkım çiçekdurumları
monodelphous :
İplikçiklerin bir demet halinde birleşik, ama başçıkların serbest ...
monogynous :
Tek bir karpeli olan çiçek
monopodial :
Tek eksenli, ana ekseni uçtan devamlı olarak büyüyerek dallanan
moucronate :
Aniden küçük, sivri ve sert bir uçla biten; ortadamarın devamı şe ...
mucilage :
Bitkilerde özel hücrelerde toplanan, suda şişen peltemsi madde
mucous :
Yüzeyin cıvık bir salgıyla kaplı olması
multseriate :
Çok sıralı
muricate :
Çok sayıda sivri çıkıntı ile bezeli desen
mychorrhiza :
Mantar ile kök ortaklığı, bir mantar ile bir bitki kökünün ortakl ...
napiform :
Turp gibi şişkin şekilde olan
navicular :
Kayık şeklinde olan
nectar :
Balözü bezi tarafından üretilen salgı
nectarium :
Bitkiye ait özel dış salgıları üreten yapı
nerved :
Çıkıntılı damarları olan
nerves :
İçinden iletim demetlerinin geçtiği boru
nocturnal :
Gece olduğunda çiçeklerini açıp tozlaşan türler
node :
Bitki gövdelerinden yaprakların çıktığı düğüm yerleri; ağaçlarda, ...
nodule :
Kök üzerindeki düğümler, yumrucuklar
normal :
Biçimi genele (ortalamaya, kurala) uyan, farklılık taşımayan
not symmetrical :
Hiçbir simetri ekseni olmayan
nulli-nerved :
Damar veya kabartı, çıkıntı yoksa ya da gözükmüyorsa
nut :
Meyve kabuğu sertleşmiş, içinde serbest tek tohumlu açılmayan kur ...
nutlet :
Küçük fındıksı meyve
obconical :
Başaşağı koni, ehram şeklinde olan düzlem, ters konik şeklinde
obcordate :
Başaşağı yürek, kalp şeklinde olan
obdeltoid :
Tersüçgen şeklinde olan
oblanceolate :
Mızraksının tersi, en geniş yer uca daha yakın
oblique :
Tabanı asimetrik biçimde olan
oblong :
Köşeleri yuvarlak dikdörtgen biçiminde
obovate :
Geniş tarafı üstte yer alan yumurta şeklinde olan düzlem ya da ha ...
obsolete :
Eksik ve belli belirsiz olan
obtuse :
Ucu kör olan
obvolute :
İki ayrı yaprağın kenarlar veya yanları, karşılıklı birbirine kat ...
ochrea :
Gövdeyi saran genellikle tüpsü sitipülsü yapı; Madımakgillerde (P ...
ochreate :
Kılıfı olan bitkiler
odour :
Koku salan, barındıran
one-ribbed :
Çoğu yapraktaki gibi çıkıntılı bir damarı olan
opaque :
"Parlak"ın zıttı; parlak olmayan düzgün yüzey
operculum :
Kapaklı kapsül meyvelerde, tohumların çıkması için olgunlukta açı ...
opposite :
Aynı düzlem üzerindeki bazı yapıların, yapraklar ve dalların birb ...
orbicular :
Dairesel, çember şeklinde olan düzlem
outer tepall :
Çoğu gösterişli birçeneklide, çiçek dış halkasını oluşturan tepal ...
ovary :
Geliştiğinde meyvaya dönüşen dişi organın tohum taslaklarını taşı ...
ovate :
Yumurta şekline benzeyen düzlem ya da hacimli şekil
ovule :
Döllendikten sonra gelişip tohum haline geçen yapı
palea :
Buğdaygillerde (Poaceae) başakçıklarda çiçeği içten örten genelli ...
palmate :
El biçiminde bölünmüş, bölmeler serbest, ayrı birer parça gibi
palmatifid :
El biçiminde bölünmüş, ancak bölünme derinliği az
palmatilobate :
Yaprak el gibi beş loplu; Botanical Latin'de "palmat" olarak bu t ...
palmatisect :
El biçiminde bölünmüş, bölünme derinliği fazla, ama orta damara v ...
palmi-nerved :
Yan damarların elsi şekilde orta damardan çıkmas
pandurate :
Keman biçimindeki düzlemsel şekil
panicle :
Çok sayıda çiçeğin ana eksene tekrar tekrar dallanmış saplarla ba ...
paniculate :
Çiçekdurumlarının bileşik salkım halinde olduğu bitkilere denir
papilionaceous :
Baklagil çiçeği / kelebeğe benzeyen şekilde, bir bayrakçık, iki k ...
pappus :
Papatyagiller (Asteraceae) ailesinde kapçık meyvanın tepesindeki, ...
papyraceous :
Saydam olmayan, kâğıda benzer yapıda olan
parallel-veined :
Bütün yan damarların düz ve paralel olduğu ve uçta birleştiği dam ...
paraphysis :
Üreme yapılarının arasında bulunan verimsiz ipliksi yapılar
parasite :
Beslenmesi tamamen üzerinde yaşadığı başka bir canlı üzerinde olu ...
parietal placentation :
Tohum taslaklarının yumurtalık duvarına bağlı olması
paripinnate :
Teleksi bölünmüş bir yüzeyin uç kısmının bir çift telekle bitmesi ...
parthenocarpic :
Döllenme meydana gelmeden çekirdeksiz olarak oluşan meyve
patal :
Çiçek örtüsünde tacı oluşturan her bir yaprak
Patent :
Yüzeye dik olarak bağlı
pectinate :
Kenarın tarak dişleri gibi bezeli olması
pedate :
Yanal lobları da bölünmüş ayağa benzer parçalı
pedicel :
Herbir çiçeğin sapı; çiçek tabanı ile bitki gövdesini bağlayan ge ...
peduncle :
Çiçekdurumunu taşıyan, bitki gövdesine bağlayan genellikle ince s ...
peltate :
Kalkan gibi sapı ortadan bağlı olan
pendulous :
Bir yapının zayıf yapısından ötürü, kendini taşıyamadığından aşağ ...
penni-nerved :
Yan damarların teleksi şekilde orta damardan çıkması
perennial :
Birkaç veya çok uzun yıllar yaşayan ve heryıl meyve verip üreyen ...
perfoliate :
Bir yaprağın karşılıklı tabanları birleştiğinde, gövdenin ayayı d ...
perforate :
Düzensiz biçimde delik delik görünen yüzey deseni
perianth :
Taç ve çanak yaprak toplulukları
pericarp :
Meyvanın endo-, mezo- ve ekzokarptan oluşan kabuğu
perigon :
Eğer çanak ve taç birbirine benzer yapıda ise periyanta perigon d ...
perigon tube :
Çiçek örtüsü parçalarının taban kısımlarından birleşerek oluşturd ...
perigynous :
Çiçek tablası çukurdur, yumurtalık bu çukurun içindedir, diğer çi ...
perisperm :
Bazı tohumlarda nusellustan gelişen besin depo dokusu
persistent :
Bütün kısımlar tamamen olgunlaşana kadar dökülmeyen
personate :
İki dudaklı çiçekte ve alt dudaktaki bir tümsek bölge ile çiçek a ...
petaloid :
Çiçekte, taçyaprak dışındaki bir organın (genellikle çanak yaprak ...
petiolate :
Sapı olan herşey (yaprak, yaprakçık, çiçekdurumu veya çiçek) için ...
petiole :
Yaprak ayasıyla gövdeyi bağlayan, genellikle ince silindirik kısı ...
petiolule :
Bileşik yaprakta yaprakçıkların sapı
phloem :
İletim demetlerinde iki yönlü besin iletimi yapan doku
phyllary :
Papatyagillerde çiçekdurumunu saran bıraktelerin oluşturduğu yapı ...
phyllode :
Genişleyerek yaprak şeklini almış, hatta görevini üstlenmiş herha ...
piliferous :
Yumuşak dik tüyler taşıyan
pilose :
Yumuşak dik ve uzunca cılız tüylerle kaplı
pinna :
Teleksi bölünmüş veya dallanmış bir yüzeyin her bir parçası
pinnate :
Telek tüyüne benzer biçimde bölünerek, ortadamarın iki yanında ba ...
pinnatifid :
Teleksi bölünmüş ancak bölünme derinliği az
pinnatilobate :
Yüzeyin teleksi biçimde loplu, bölmeli olması
pinnatisect :
Hemen hemen orta damara kadar derin bölünmüş, teleksi düzlem yapr ...
pinnule :
Teleğin bölünmüş veya dilinmiş her bir küçük parçası