eng

Türkiye Florası Terimler Sözlüğü: İngilizce Terimler (7)

A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z
7. Sayfa
pistil :
İçinde tohum taslaklarının geliştiği üreme organı
pistillode :
Körelmiş, kısır veya verimsiz dişi organ
pith :
Gövdenin veya dalın ortasındaki yumuşak kısım
placenta :
Tohum taslaklarının yumurtalık içinde bağlı olduğu doku
plane :
Yüzeyinde girinti çıkıntı olmayan; kıvrımlı, eğik veya engebeli o ...
plasmodial tapetum :
apetum sporangiyumlarda sporları meydana getiren hücrelerin etraf ...
plectostele :
Merkezi kaplayan kısilemin levhalar halinde parçalanmış olduğu ya ...
pleiochasium :
Büyümenin çok yan dalla devam ettiği talkım çiçekdurumu
plicate :
Yüzeyin kendi üzerine çok sayıda katlanmalar yapması
plumose :
Kendileri de uzun tüylü olan ince uzun tüylerle kaplı yüzey
polished :
Cilâlanmış gibi parlak görünen yüzey
pollen :
Erkek üreme hücresi, çiçek tozu
pollinium :
Salepgiller (Orchidaceae) ailesinde çiçektozlarının taneler halin ...
polycarpic :
Ömrü boyunca birçok defa çiçek açıp meyva veren
pome :
Yumurtalık çiçek tablası içine gömülü olduğu orta durumlu çiçekle ...
poricidal capsule :
Tohumlarını deliklerle dışarıya atan kapsül
porous :
Çok sayıda deliksi yapı ile bezenmiş deseni olan
posterior :
Eksene göre üstte, sonra olan, örn. ikidudaklı bir çiçekte üsttek ...
precocious :
Çiçekler, yaprakların çıkmasından önce açarlar
procumbent :
Toprak üzerinde yatık, fakat düğümlerden köklenme yapmaz
protandrous :
Çiçekte erkek organların dişi organdan daha önce olgunlaşması
prothallium :
Eğreltilerde sporun çimlenmesiyle gelişen ve eşeysel yapıları taş ...
protogynous :
Çiçekte dişi organın erkek organlardan daha önce olgunlaşması
protostele :
Sütunun en yalın ve evrimsel olarak en ilkel tipidir, içerisinde ...
protoxylem :
Damar farklılaşmasının başlangıcında ilk olarak ortaya çıkan doku ...
proximal :
Bağlantı noktasına (genelde tabana) yakın olan; proksimal
pruinose :
Donuk su damlacıkları ile kaplı gibi görünen yüzey; "çiyli"ye ben ...
psammophilous :
Kum seven, kumsal-sahil bitkisi, kumlu sahillerde yetişen
puberulent :
"Havlı"ya nazaran daha az tüyle kaplı yüzey
pubescent :
İnce ve kısa tüylerle kaplı (havlu gibi)
pulverulent :
Pudrayla kaplı gibi görünen yüzey
pulvinate :
Duruşu dışbükey bir biçimde yastık şeklini alan
punctate :
Nokta veya beneğe benzer çil şeklinde desenli
punctiform :
Sitigmanın ucunun nokta şeklinde olması
pungent :
Tedricen sert ve keskin sivri bir uçla biten
pustulate :
Kabarcık veya fiske şeklinde yapılarla bezenmiş desen
pyramidal :
Piramit şeklinde olan, taban kesiti kare veya dikdörtgen
pyriform :
Armut şeklinde olan, bir ucu genişçe yuvarlak veya küresel; diğer ...
raceme :
Ana gövdenin büyümesine devam ettiği ve gövde üzerindeki bıraktel ...
racemose :
Çiçekdurumlarının salkım halinde olduğu bitkilere denir
radiate :
Merkezden çevreye yarıçap yönünde ilerleyen
radical :
Kökten çıkan
rafid :
Hücre içerisinde demetler halinde görülen uzamış kristal tipi
ramose :
Dalları olan bitkiler
ramulose :
Dalcıkları olan bitkiler
raphe :
Fünikülün tohumtaslağı (ovül) ile birleşik olarak geçtiği kanal
ray :
Basit, bileşik ya da yalancı şemsiye çiçekdurumundaki her bir ana ...
receptacle :
Çiçek parçalarını üzerinde taşıyan yapı; ayrıca Papatyagillerde ç ...
reclining :
Dikeyden az veya çok geriye doğru yatan
reflexed :
Aniden dışa, geriye doğru kıvrılmış; yersomunu (Cyclamen) taçyapr ...
reniform :
Böbrek şeklinde düzlem, uçları yuvarlak, kalın hilâle benzer
repand :
Kenarın çok az dalgalı bir yapıda olması
repent :
Toprak üzerinde yatık ve düğümlerden köklenen gövdeler
replum :
Pilasentanın meyve içine doğru büyümesiyle oluşan perde; Turpgill ...
resinous :
Yapısında reçine içeren
resupinate :
Kendi etrafında dönmüş olan
reticulate :
Damarlar yaprağın üzerinde ağ şeklinde yayılmış
retrorse :
Bulunduğu gövdenin tepesinin zıttı yönde geriye veya aşağıya yöne ...
retuse :
Ucunda hafif girintisi olan
revolute :
Kenarlar veya yanlar, alta kendi dışına doğru kıvrılmış; "yarım k ...
rhipidium :
Birbirini takip eden yandalların almaşlı düzeninden ötürü yelpaze ...
rhizomatous :
Toprak altında yatay olarak gelişen rizom gövdeli
rhizome :
Taşıdığı tomurcuk, pulsu yaprak ve düğümler ile kökten kolayca ay ...
rhomboid :
Baklava dilimi şeklinde, eşkenar dörtgen
ridged :
Çizgili gibi, ama çizgilerin kabarık, çıkıntılı olması
ring :
Genellikle çiçek örtüsüne ait üyelerde meydana gelen halkavari şi ...
rootstock :
Odunlaşmış gövde, çokyıllık bitkilerde o yılın otsu sürgünlerini ...
rostrate :
Gaga gibi çıkıntı ile biten
rosulate :
Karşılıklı olmayan parçalar gövdedeki bağlantı yerlerinin birbiri ...
rotate :
Yemek tabağı biçiminde olan yapı (çiçek); tüp kısmı kısadır, taç ...
rotundate :
Tabanın bir dairenin parçası gibi yuvarlak olması
round :
Bir daire gibi yuvarlak, dairemsi
rugose :
Buruşuk ya da kırışıklarla bezeli yüzey deseni
rugulose :
İnce buruşuk ya da kırışıklarla bezeli yüzey deseni
ruminate :
Ağızda çiğnenmiş görünüşlü deseni olan
runcinate :
Kenarlar geniş üçgen bölmeli dişli ve dişler geriye tabana doğru ...
saccate :
Bir tarafı torba gibi şişkin olan
sagittate :
Okbaşı şeklinde, tabana doğru tedrici olarak genişleyen, iki dik ...
samara :
Fındıksı meyvaların kanatlı olanı
saprophyte :
Çürümekte olan organik maddelerden faydalanarak yaşayan bitki
saxatile :
Kayalık, taşlık yerlerde yetişen
scabrid :
Az miktarda kısa, sert ve dik çıkıntılarla kaplı yüzey
scabridulous :
Daha ince, sert ve kısa çıkıntı ve pürüzlerle kaplı yüzey ("pürüz ...
scalariform :
Merdiven şeklinde deseni olan
scapose :
Bitkinin tabandaki rozet yaprakların arasından çıkan ve tepesinde ...
scarious :
İnce, kuru ve yırtılabilir yapıda olan
scarred :
Çıban biçiminde yara izleri ile bezeli desen
scattered :
Dairesel, karşılıklı, üçlü veya almaşlı olmayan düzensiz diziliş
schizocarp :
Bileşik bir ovaryumdan oluşan karpelleri yarılarak iki veya daha ...
scutate :
Tepsiye benzer biçimde kenarları yüksek geniş tabla
-sect :
Lâtince'de "sectus", İngilizce'de "sect" sonekinin karşılığı: "pa ...
secund :
Sapları döndüğünden dolayı parçaları aynı yöne bakan
seed :
Tohum taslağının döllenip gelişmesi sonucu meydana gelen üreme or ...
seed coat :
Tohumun üzerindeki kabuk tabakası
seedling :
Tohumun çimlenmesi ile oluşan genç bitki
segment :
Dilimlenmiş ya da parçalara ayrılmış her hangi bir organın herbir ...