eng

Haberleşme Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (2)

A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z
2. Sayfa
communication terminal :
Bir veri iletişim ortamında veri giriş-çıkışını sağlayan donanım ...
compression :
Sıkıştırma tekniği uygulanarak kullanılan bant genişliğini azaltm ...
computer :
Çok sayıda aritmetiksel veya mantıksal işlemlerden oluşan bir işi ...
conceptual data model :
Veri işleme donatımı ve yazılımdan bağımsız olarak kurulan veri m ...
conference communication :
Üç ya da daha fazla yerleşim arasın da dolaysız olarak anında kon ...
confidentiality :
İletişim kuran iki taraf arasındaki yazışmaların üçüncü kişilerde ...
constitution of UPU :
UPU organlarının işleyişine ilişkin ana mevzuat.
consumer :
Elektronik haberleşme hizmetini ticari veya mesleki olmayan amaçl ...
continuous data :
Sürekli bir ölçüm ekseninden elde edilmiş, tamsayılarla ya da kes ...
continuous data protection :
Bilgisayar verilerinde her bir değişiklik yapıldığında otomatik o ...
contribution unit :
Ülkelerin durumlarına göre UPU harcamalarına katılma payı.
control component :
Ayrı ayrı ya da birlikte, fiilen ya da hukuken bir teşebbüs veya ...
control data segment :
Elektronik belge işlemede, bir gönderimin başını ya da sonunu, ya ...
control window :
Bir uydunun haberleşme yaptığı ve manevralarla içinde tutulduğu e ...
coverage map :
Uydu yayınlarının izlenebildiği alan.
cross-modulation :
Aynı ortamda iletilen iki işaretin birbirini modüle ederek istenm ...
crypto :
Güvenli veri iletimi ve saklanması amacıyla mesajların şifrelenme ...
crypto algorithm :
Kriptografik işlemlerin şifreleme, şifre çözme, kimlik doğrulama ...
cut-off time :
Gönderinin planlanan sürede alıcısına teslimini sağlamak amacıyla ...
cyclic redundancy check :
Veri kaybı veya değişikliğine karşı bir güvence seviyesi sağlayan ...
data :
Olgu, kavram veya komutların, iletişim, yorum ve işlem için elver ...
data accuracy :
Bir bilgi işlem sisteminde, alınan teknik ve yönetsel önlemler so ...
data area :
Bellekte verilere ayrılan yer.
data backup :
Verilerin sistematik bir nedenden ötürü ya da kaza eseri kaybolma ...
data channel :
Bir veri işleme sisteminde merkez ve çevre birimleri arasında ver ...
data collection :
Bilgisayar ortamında saklanması öngörülen ham verilerin yeni bir ...
data collection satellite :
Veri edinme platformlarından gelen ölçümleri derleyip, yerdeki bi ...
data communication :
Bir bilgisayarla, uzakta, bir uç başındaki kullanıcı ya da başka ...
data compression :
Büyük hacimli veri kümelerinin saklanmasında ya da gönderiminde k ...
data leakage :
Bir bilgisayar sisteminden verilerin onay alınmadan, gizlice elde ...
data medium :
Üzerinde ya da içindeki belli bir fiziksel değişkenin, verinin gö ...
data model :
Veritabanında, veri özelliklerini ve ilişkilerini içeren kavramsa ...
data processing center :
Bilgi işleme hizmetleri için gerekli tüm bilgisayar donanım ve ya ...
data processor :
Bir masa hesaplayıcısı, bir delikli kart makinesi ya da bir bilgi ...
data quality :
Bir verinin; kullanıcılar için doğruluk, bütünlük ve çözümsellik ...
data storage density :
Bir veri hacminin birim yüzeyinin ya da birim oylumunun veri sakl ...
data storage medium :
Ana bellek boyutlarına göre çok büyük hacimli veri kümelerini, ge ...
database :
Olgu, kavram ya da komutların, iletişim, yorum ve işlem için elve ...
date-stamp :
Gönderilerin kabul yeri ve tarihini belirten damga.
decoder :
Kodlanmış sinyali çözen cihaz.
delivery at the address :
Belli bir miktara kadar gönderilen havalenin alıcının adresinde ö ...
delivery bill :
Kapsamında bulunan posta torba/ kap ve kargo/lojistik gönderileri ...
delivery to the addressee :
Gönderici tarafından bir gönderinin sadece alıcının kendisine tes ...
demodulation :
Bir taşıyıcı üzerine bindirilen bilgi sinyalinin geri alınma işle ...
deposit :
Hesap açma işlemi sırasında bir defaya mahsus olarak alınan ve he ...
deposit money to postal cheque account :
Posta çeki hesabına para yatırma işlemidir.
detained mail :
Elde kalan posta gönderileri.
digital :
0 ve 1'den oluşan ikili sayıları temsil eden bağımsız elektronik ...
digital broadcast :
Bilgilerin ikili sayılara dönüştürülerek iletilmesi.
digital certificate :
Onay kurumunun hazırladığı ve sayısal olarak imzaladığı, hangi aç ...
digital computer :
Özünde verilerin kesikli gösterimlerinin kullanıldığı bilgisayar.
digital signature :
Elektronik ortamdaki yazışmalara eklenen, yazıyı gönderenin kimli ...
direct access :
1- Veri saklama ortamında erişilmek istenen tutanağın, bir önce e ...
direct access memory :
Belleğe veri aktarımını ve bellekten veri okumayı; merkezî işlem ...
direct bag :
Direkt posta düzenlenecek bir ülkeye düzenlenen çanta.
direct call :
Operatör yardımı kullanmadan yapılan arama.
direct dispatch :
Çıkış ülkesi tarafından herhangi bir ülkenin aracılığı olmadan va ...
direct mail advertising; direct marketing :
Önceden belirlenen adreslere posta yoluyla gönderilen tanıtım bro ...
directed antenna :
Elektromanyetik enerjiyi belirli bir yönde diğer yönlere göre dah ...
directory service :
Abonelerine numara tahsis eden işletmecilerin rehberde yer almayı ...
distributed data :
Birden fazla bilgisayara bölük bölük dağıtılmış olmasına rağmen t ...
distributed data processing :
Bilgisayarların boş kapasitelerinden en iyi şekilde yararlanmak a ...
document :
Bir verinin üzerine kayıt edildiği, insan ya da makine tarafından ...
domain name :
Bir İnternet sitesini tanımlayan adres.
down converter :
Alçak frekansa dönüştüren frekans değiştirici.
downlink :
Uydu-yer bağı.
dummy load :
Cihaz ayarları yapılırken havaya gereksiz sinyal yaymamak için ku ...
duty cycle :
Bir telsiz cihazının, bir saatlik zaman dilimi içerisinde aktif o ...
earth station :
Yayın amaçlı uyduya sinyal gönderip alan istasyon, terminal.
eccentricity :
Eliptik bir yörünge için yörüngenin şeklini belirleyen sabit.
echo canceller :
Uydu üzerinden yapılan telefon haberleşmesinde kullanılan devrele ...
eclipse :
Uydunun Dünya'nın gölgesinde kalarak güneş ışınlarını alamaması.
electromagnetic compatibility :
Elektrikli ve elektronik aygıtların yaydıkları ışınımların belirl ...
electronic communication :
Elektriksel işaretlere dönüştürülebilen her türlü işaret, sembol, ...
electronic communication infrastructure :
Elektronik haberleşmenin, üzerinden veya aracılığıyla gerçekleşti ...
electronic communication network :
Bir veya daha fazla nokta arasında elektronik haberleşmeyi sağlam ...
electronic communication operation :
Elektronik haberleşme tesislerinin kurulması, kurdurulması, kiral ...
electronic communication service :
Elektronik haberleşme tanımına giren faaliyetlerin bir kısmının v ...
electronic data interchanging :
Standart bir formda yazılmış olan bilgilerin bilgisayarlar arasın ...
electronic data processing :
Önemli bir kesimi elektronik aygıtlarca yürütülen bilgi işlem.
electronic mail :
Bilgisayarlar veya bir ağ içindeki belli gönderim merkezleri aras ...
electronic notification :
Tebligat Kanunu'nda tebliğ çıkarmaya yetkili kılınan merciler tar ...
electronic notification of postal cheque account :
Posta çeki hesap hareketlerinin İnternet kanalıyla takip edebilme ...
electronic signature :
Sadece imza sahibinin tasarrufunda bulunan, özel bir araçla oluşt ...
elevation angle :
Uyduya bakan antenin düşey doğrultuda yaptığı açı.
emergency call services :
Yangın, sağlık, doğal afetler ve güvenlik gibi acil durumlara ili ...
encoder :
Sinyal kodlama işlemi yapan cihaz.
end user :
Elektronik haberleşme hizmeti veya elektronik haberleşme şebekesi ...
envelope with a transparent panel :
Alıcı adresi için şeffaf bir göz bulunan zarf.
ethernet :
Birkaç bilgisayarın genellikle eş eksenli bir kablo üzerinden ver ...
exemption from postal charge :
Kabul ücreti alınmayan gönderiler (Cumhurbaşkanlığı, er ve erbaş ...
express :
Gönderilerin varış merkezlerince genel dağıtım beklenmeden özel b ...
external panelist :
Deneme mektubu düzenleyen, kimliği ve adresi posta idaresince bil ...
facility sharing :
Elektronik haberleşme hizmeti sunumunda kullanılan boru, kanal, d ...
fee for right of use :
Asgari değerden az olmamak üzere, kullanım hakkı sayısının sınırl ...
feeder :
Uydu anteninde bulunan sinyalin giriş ve çıkışında kullanılan cih ...
fiber optic cable :
Merkezinde ışığı iletmeye yarayan ince cam bir tabaka, onun hemen ...
fiber optic interface :
Optik veri iletişiminde, bir veri uçbirim aygıtın fiziksel katman ...
fiber optic system :
Saç teli kalınlığında ve çok hassas üretilmiş saf cam bir ip üzer ...