eng

Ruhbilim Terimleri Sözlüğü

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
1. Sayfa
`üzüm koruktu` mekanizması :
Kişinin özleyip de elde edemedikleri için "zaten değersiz, kötü v ...
acı çekme :
Üzüntü ya da büyük bunalım duygusu içinde olma.
acı duyarlığı :
Acı veren duyumları algılama gücü.
acı duygusu :
Gövdenin içi ile deri yüzeyi altında, türlü yoğunlukta yayılmış o ...
acı verme ilkesi :
Karşısındakine acı verme, öldürme, yıkıp yok etme biçimindeki bil ...
acı yitimi :
Acı duyumlarına karşı duyarlığın yitirilmesi.
acıkma :
Genellikle boş kalan sindirim örgeninin düzenli biçimde sıkışıp a ...
Acıma :
Başka bir kişinin ya da canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzünt ...
açar :
Yazılı bilgi ve anlak ölçerlerinde, sorulara yapılan tepkilerin h ...
açık davranış :
Dıştaki bir gözlemcinin kolayca gözleyebileceği davranış.
açık küme :
Yeni üyeler almaya istekli olan topluluk.
adamcıllık :
Kimi canlı türlerinde görülen, küme halinde ya da bir arada yaşam ...
âdet kesimi :
Kadınlarda dölüt yapma süresinin sonu sayılan ve bazen fizyolojik ...
Adler kuramı :
Gerçek ya da düşsel olan, ten, tin ya da toplumla ilgili bir yete ...
agulama :
Konuşma gelişiminde bebeğin anlamsız birtakım sesler çıkarması.
agulama basamağı :
Konuşma öğreniminde bebeklerin tek heceli sesleri yinelediği geli ...
ağır işiten :
İşitme gücünde en çok 60 desibel dolaylarında yitimi olan (kişi).
ağır öğrenen :
1. İçinde bulunduğu bir topluluğun çoğunluğundan daha çok çaba ve ...
ağırkanlı :
Hipokrat'ın ortaya attığı ağırcanlılık, soğukluk, kolayca duygula ...
ağız sadistliği :
(Freud) Isırma ya da ısırarak yok etmeye karşı duyulan bilinçsiz ...
ağız saldırganlığı :
(Freud) Ağızcıl ısırma döneminin yüceltilmesi sonucu olarak saldı ...
ağızcıl bağımlılık :
(Freud) Ana kucağında ve onun memesinden sağlanan güçlü doygunluğ ...
ağızcıl kaygı :
(Freud) Sevgecin ağızcıl gelişim döneminde yarattığı kaygı.
ağızcıl kişilik :
(Ruhsal çözümleme) Süt çocukluğu döneminde emzirilmeyle sağlanan ...
ağtabaka yarışması :
İki gözden her birinin ayrı ayrı alanlara bakması sonucu olarak b ...
aile salkımı :
Aile üyelerinin sayı, yaş, cinsellik, kişilik özellikleri ile bir ...
akçıllık :
Kalıtımsal nedenlerle saç, deri, iris ve göz akının doğuştan renk ...
aktarma :
1. (Ruhsal çözümleme) Bir varlığa karşı olan duyguları başka bir ...
aktarma direnci :
(Ruhsal çözümleme) Aktarma konusu olan duygulardan kimilerini bas ...
alan bölgeleri :
Ruhsal bir alanda her noktası, büyüklüğü ve yönü açısından belirl ...
alan kuramı :
Davranışı fizikte olduğu gibi, olumlu ve olumsuz güçlerin etkileş ...
alan yapısı :
Davranışı oluşturduğu ileri sürülen ruhsal alanın içerdiği güçler ...
alan yılgısı :
Alan, park, sokak gibi açık yerlerden duyulan ürkeklik hastalığı.
alfa varsayımı :
Bir tepkiyi ortaya çıkaran uyarımın yinelenmesi durumunda aynı te ...
algı :
Bir olay ya da bir nesnenin varlığı üzerine duyumlar yoluyla edin ...
algı alanı :
Belirli bir süre içinde deneğin ayırt edici tepkiler yapabildiği ...
algı dayanağı :
Bir eylem, inanç ya da düşüncenin altında yatan, bunlara yön ve a ...
algı süresi :
Algının gerçekleşmesi için beyin süreçlerinin gerektirdiği süre.
algılama :
Duyu örgenleri yoluyla, çevrede var olan nesne ve olayların bilin ...
algılama sağırlığı :
Sesin kemikle ya da düzgülü yoldan iletiminin bir parçasının ya d ...
algılanamaz :
Var olan koşullar altında duyu örgenleri ile ayırt edilemeyecek d ...
algılaştırma :
Duyumsal öğeleri anlamlı yeni bir bütün olarak örgütleme ya da es ...
algısal bütünlük :
Bir varlığın, bir nesnenin, soyut özellikler ya da ayrıntılar top ...
algısal kurgu :
Genellikle çevreyi, belirli bir kalıba uygun olarak algılama eğil ...
algısal öğrenme :
Bireyin çevresindeki nesne ve varlıkları algılayarak öğrenmesi ya ...
algısal örüntü :
Biçim-fon, karşıtlık-benzerlik, türlü zaman ve uzay ilişkileri gi ...
algısal tümevarım :
Duyusal süreçlerin tüm bir algıda yardımcı öğeleri de harekete ge ...
algısal yapı :
Algılamanın parçaları arasındaki ilişkiler.
algısal-devimsel öğrenme :
Sözlü olmayan nesnel bir uyaran karşısında devimsel bir tepki yap ...
alıcı sinirler :
Toplanan duyumları beyin özeğine ileten sinirler.
alık :
Anlıksal yetersizliği en aşağı düzeyde olan (kişi).
alıklık :
Anlıksal yetersizliğin en aşağı düzeyi. (Genellikle anlak bölümle ...
alınganlık :
Kişinin, benliğine güveninin eksikliği yüzünden, kendisine yönelt ...
alınganlık sabuklaması :
Başkalarınca yapılan davranışların kendini kötülemek ya da küçük ...
alışkanlık :
Düzenli ve sürekli olarak kendini gösteren, öğrenilerek edinilmiş ...
alışkanlık çöküntüsü :
Erken bunamalılarda rastlanan ve kişinin düzgülü yaşayışının beli ...
alışkanlık edinme :
Birtakım yalın davranışları, düzenli ve sürekli olarak yineleyece ...
alıştırma :
Herhangi bir tepki ya da davranışı daha iyi duruma getirip kökleş ...
alıştırma sınırı :
Alıştırmanın öğretilmek isteneni öğrenmeye ya da kökleştirmeye ya ...
alıştırma yasası :
Öteki değişkenler eşit tutulursa, belirli bir iş üzerindeki uğraş ...
alkol çıldırışı :
Alışkanlık halinde ve aşırı derecede içki kullanmanın yarattığı a ...
almaç dizgesi :
Canlının kendi gövdesi ya da çevresinde baş gösteren değişmeleri ...
alt yan kötürümlüğü :
Gövdenin alt yanında ya da bacaklarda baş gösteren kötürümlük.
amaç basamakları varsayımı :
Bir canlının zaman ve yer yönünden ereğine yaklaştıkça artan bir ...
amaç erkesi :
Amaca yönelmiş davranışların gerisindeki dürtücü erke.
amaçlı kaza :
Bilinçaltı güdülerin etkisiyle ortaya çıkan kaza.
amaçlı unutma :
Bilinçte bulunması kişiyi tedirgin eden bilgi, anı ve yaşantıları ...
amaçlılık kuramı :
Davranışın bilinçli ya da bilinçsiz olarak bir erek ve sonuca doğ ...
amaçlılık ruhbilimi :
Davranışı, mekanik ya da fizyolojik bir etkinlik değil, amaçlılık ...
Ames deneyleri :
Derinlik algısına yol açan türlü belirtilerin gösterildiği bir di ...
an olgunluğu :
Bireyin an gelişiminde erişebileceği ortalama yetişkinlik düzeyi.
an sapıklığı varsayımı :
Kimi ruh hastalıklarının örgensel nedenlere değil, anla ilgili iş ...
ana düşünce ölçeri :
Yazılı bir parça içindeki ana düşüncenin anlaşılıp anlaşılmadığın ...
ana izlenimlerinin etkisi :
Annenin gebelik dönemindeki yaşantı, duygu ve düşüncelerinin geli ...
ana karmaşası :
Kız ya da erkek çocuğun anasına karşı geliştirdiği aşırı duygusal ...
ana kuzusu :
Annesi ya da onun yerine geçen başka bir yetişkine aşırı derecede ...
ana-baba imgesi :
Çocuk ya da yetişkinin, küçüklüğünde ana babasının nasıl bir kişi ...
anabenzerini seçme :
Seveceği kişiyi, bilinçli ya da bilinçsiz olarak ilk çocukluk çağ ...
anaerkil aile :
1. Döllerin, kalıt ve benzerlerinin anaya bağlı olarak işlem görd ...
analık davranışı :
Canlı türlerinin çoğunun dişilerinde rastlanan, yavrularının bakı ...
analık dürtüsü :
Herhangi bir canlı türünün dişisinin, yavrularını beslemek, barın ...
ancak izlenebilen ayrım :
Deneysel durumlarda, birisi, algı eşiğinin biraz üstünde olan iki ...
ancak izlenebilen ayrım yöntemi :
Herhangi bir türden canlı deneklerin, nesneler ve uyaranlar arası ...
anı karışıklığı :
Gerçek olmayan bir anının gerçekmiş sanılması.
anıda tutma :
Öğrenilen bir konu ya da davranışı, bir süre kullanmayıp gerektiğ ...
anıklık :
Belirli bir öğretim sonunda kişinin erişebileceği yeterlik düzeyi ...
anıklık ölçeri :
Bireyin bir davranış ya da beceri dizisini hangi düzeyde öğrenebi ...
anılama :
Herhangi bir yaşantının bitiminde, kişinin hiç değilse kendi kend ...
anımsama :
Önce öğrenilmiş ya da olmuş bir şeyi bellekte yeniden anma.
anlak :
Soyutlama, öğrenme ve yeni durumlara uyma yeteneklerinin toplamı.
anlak bölümü :
Bireyin anlak ölçerinde sağladığı anlak yaşını takvim yaşına bölü ...
anlak düzeyi :
Bireyin anlak ölçerinde eriştiği anlak yaşı.
anlak katsayısı :
Deneğin anlak ölçerinde elde ettiği sayıları, yaşına özgü olan sa ...
anlak ölçeri :
Türlü yaş basamaklarına, güçlük durumlarına göre dağıtılmış ve an ...
anlama :
1. Canlının herhangi bir nesnenin bilincine varmasını ya da onunl ...
anlama ruhbilimi :
Ruhsal süreçlerin betimleme yoluyla değil, sezgisel biçimde anlaş ...
anlamlı öğrenme :
Bir konuyu, bütün ayrıntılarını göz önünde bulundurmadan, nitelik ...
anlamsal sağaltım :
Coşku yüklü sözcüklerin yanlış yorumunu düzelterek kişisel uyumu ...
anlamsal yaklaşım :
Sözcüklerin doğru olarak kullanılmasında, dilbilgisinden çok anla ...
anlamsız hece :
Birkaç sesli ve sessiz harfin birleşmesinden oluşan, anlamsız söz ...