eng

Sahil Güvenlik Denizcilik Terimleri Sözlüğü (3)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
3. Sayfa
küpeşte :
Güverte üstündeki borda kaplaması.
kürek lumbarı :
Askeri filikalarda iskarmoz yerine küreklerin oturtuldukları oyuk ...
Laçka :
Boşver, boşalt, boşalmış gevşemiş anlamında.
lale halatı :
Dümenlerin denizli havalarda düşüp kaybolmaması için dümen yelpaz ...
larmo :
Flokların açıldığı istralya. ( Bazen flok larmosuda denilir).
Lava Etmek :
Boş al ve ger anlamında bir emir. (Boşunu al)
lavra deliği :
Bir teknenin içindeki suyu askıya alıp boşaltmak için açılmış del ...
lif :
Nebati halatın yapıldığı malzemenin en ince parçası
Liga Camadan :
Yelkeni küçült, camadana vur demektir.
limbo :
Bir şeyin bir taraftan diğer tarfa aktarılması. (Marmara etmek sa ...
livar :
Balıkçı teknesinde balıkların taze kalması için alt tarafı denizl ...
loça :
Demir zincirinin akması için açılmış deliklere geçirilmiş madeni ...
lokma :
Zincirin baklalarının ortasına takviye için konmuş parça.
Lumbara Ağızı :
Gemilerin sancak ve iskele taraflarında bulunan borda iskelelerin ...
lumbuz :
Gemilerin iç kısımlarını aydınlatmak için bordalara ve güverteler ...
manika :
Bir teknenin alt kısımlarına güverteden aşağıya doğru havalandırm ...
mapa :
Sabit halka.
martin demiri :
Çipo ve kolları aynı düzeyde ve kolları da beden etrafında dönebi ...
mastalya :
Tahta leğen.
Mastori Postası :
Bir teknedeki en geniş posta.
matafora :
Teknelerde veya sahilde filika veya botların asılabilmesi için uç ...
matafyon :
Yelken ve tentelerin delik açıldığında yırtılmaması için delik et ...
mayna etmek :
Aşağı indirmek (ağır ağır).
Meme :
Demir kollarının demir bedenine birleştiği noktanın alt kısmı.
mezestre :
Yarıya kadar indirmek.
mil (deniz mili) :
Denizdeki uzunluk ölçüsü. (6080 feet = 1852 mt)
Mizana Direği :
3 direkli bir yelkenli gemide en kıçtaki direktir.
neta :
Muntazam, düzgün, tertipli veya emniyetli anlamına gelir.
nevcet :
Hamak sarılan incelere denir.
omurga :
Bir teknenin postalarının üzerine oturtulup bağlandığı ve baştan ...
omuzluk :
Teknenin baş ve kıç tarafındaki 45 derecelik açı civarındaki isti ...
orsa :
Yelkenleri elden geldiği kadar rüzgarın estiği tarafa yaklaştırar ...
orsa alabanda tramola :
Teknenin başını rüzgara alıp bir kuntradan diğer kuntraya geçmekt ...
Orsa Halinde :
Bir teknenin mümkün olduğu kadar rüzgarın estiği cihete yakın sey ...
Orsa Pupa Çemberi :
Bumbanın cundasına yakın ve iki tarafında da mapa bulunan madeni ...
Orsaalabanda Eğlenmek :
Rüzgarı bordaya alarak, yelkenleri birbirinin aksine alıp tekneyi ...
Orsada Kazanmak :
Bir teknenin orsa seyrinde az düşme yapıp istediği tarafa gidişte ...
orsaya kaçmak :
Bir yelkenli teknenin devamlı olarak baş tutamayıp rüzgar üstüne ...
öksüz kemere :
Ambar ağızları ve güverteler üzerine açılmış kaportalar dolayısı ...
palamar :
Gemilerin rıhtıma veya iskeleye bağlanmasında halattan daha kalın ...
palanga :
Bir halat ve en az iki makaradan oluşan kaldırma mekanizması
Palavra Güverte :
Eskiden harp gemilerinde topların bulunduğu güverte
patalya :
Küçük gemilerin gemi ihtiyacını karşılayan 12 kadem boyunda ve ik ...
patrisa :
Çubukların bağlanması için cundalarından aşağı ve geriye doğru in ...
pik :
Giz veya serenlerin üzerine açılmış üç köşe yelken.
pik yakası :
Bir yan yelkeninin üst ve köşedeki yakasıdır.
Piyan :
Bir halatın çımasının açılıp dağılmaması için çımasına ıspavlo ve ...
Porsun Ambarı :
Gemicilikle ilgili alet, malzeme ve diğer malzemelerin muhafaza e ...
posta :
Üzerine kaplama tahtalarının veya saçların tespit edildiği ağaç v ...
pruva :
Bir teknenin ön tarafından ileri istikameti.
pruva direği :
Birden çok direkli teknede baş taraftaki ilk direk.
puntel :
Güvertenin kuvvetlendirilmesi için alttan dikine konan destek vey ...
Pusula :
Geminin üzerinde seyrettiği istikameti gösteren alet.
pusula kartı :
Pusula ibrelerinin üzerine oturtulmuş derece veya kerte taksimatı ...
Pusula Mihveri Ekseni :
Pusula kartının merkezinin oturduğu ucu sivri bir iğnedir.
pusula tası :
Mıknatısı pusulalarda pirinç veya bakırdan yapılmış (manyetik etk ...
Puta :
Yerine koymak, donatmak (puta kürek).
radansa :
Halatların çımalarında kasa yapmakta kullanılan madeni halka biçi ...
randa yelkeni :
Yelkenli bir teknede en geriye açılan yan yelkeni.
roda :
Kullanılmamış, açılmamış nebati halat sargısı.
rota :
Seyir halince bulunan gemilerin izlediği hat.
Ruba Etmek :
Yelkenle rüzgarı başa alarak tekneyi geriletmek
rüşvet güverte :
Yolcu gemilerinde filikaların üzerine oturtulduğu kalastraların b ...
Rüzgar Altı :
Rüzgarın estiği yönün aksi.
Rüzgar Yakası :
Bir yelkende rüzgarın estiği taraftaki yaka.
Rüzgarüstü :
Rüzgarın estiği yön.
Safra :
Bir teknede denge sağlanması için sintinesine konan ağırlık.
Sağanak :
Rüzgarın eserken birdenbire şiddetli esmesi.
salma :
Bir teknenin rüzgara veya akıntıya bağlı olarak dönmesi
salma omurga :
Ufak yelkenli teknelerin rüzgar tesiri ile bayılmalarına mani olm ...
salpa :
Demirin deniz dibinden kurtulması, ağırlığını zincire binmesi.
sancak :
Bayrak veya teknenin sağ yarısı, sağ tarafı
sancak alabanda :
Dümenin sancak tarafa doğru en çok basılabilmesi için verilen emi ...
sancak gönderi :
Kıç tarafa güverteden sancak çekmek için dikilmiş gönder.
Saravele :
Yelkenin sarılması için verilen komuta denir.
Savlo :
Sancak çekmek için kullanılan1,5 burgatalık ince halat
selviçe :
Yelkenli bir gemi armasındaki hareketli halatlar.
seren :
Direkler üzerinde yelken açmak için ve işaret çekmek için yatay o ...
seren yakası :
Dörtköşe yelkenlerin serene , yan yelkenlerin gize bağlanan yakal ...
sığ su :
Denizin (genellikle sahil kısmına yakın) herhangi bir kısmında te ...
silyon feneri :
Gece ve karanlıkta gemilerin seyir halindeyken pruva ve grandi di ...
sintine :
Gemi makine ve kazanlarının bulunduğu kısmın zeminin altındai gen ...
sis işareti :
Siste seyir halindeki gemilerin birbirlerine durumlarını belirtme ...
sis kampanası :
Demirde veya şamandrada yatan gemilerin siste mevkilerini belirtm ...
Siya :
Kürekle hareket eden deniz araçlarının yollarını kesmeleri için k ...
Soğra Sokra :
Armuz kaplamada, kısa gelen kaplama tahtalarının uçlarının birleş ...
su hattı :
Teknenin gövdesinde ıslak yüzeyle kuru yüzeyi arasında meydana ge ...
suga etmek :
Vira edip sıkıştırmak. (Suga kastanyola, suga cıvata vb).
sübye armalı :
Direklerinde seren yelkenleri olmayıp sadece yan yelkenleri bulun ...
Sülyen :
Yeni konan yada raspa edildikten sonra temizlenmiş olan çelik vey ...
sürme omurga :
Salma omurga da denilebilir. Ana omurga bedenine açılan bir yarık ...
şapka :
Direklerin üst uçlarına geçirilmiş yuvarlak tabla.
şeytan çarmıhı :
İki halat arasına ağaç basamaklarla yapılan bordadan sarkıtılan m ...
Talvek Hattı :
Boğazlarda ortadan geçtiği varsayılan hat.
tarak gemisi :
Limanları ve geçitleri derinleştirmek için kepçeli olarak yapılmı ...
Tava :
Borda iskelelerinin altında ve üstünde durulacak yer İskele tavas ...
tavlon güverte :
Çok güverteli gemilerin üsten itibaren aşağıya doğru beşinci güve ...
tayfa :
Ticaret gemilerindeki gemiciler.
tente :
Güverteyi yağmur ve güneşten korumak için güverte üzeriene açılan ...
tente omurgası :
Tentenin orta kısmına ve altına konulan ağaç.