eng

Tecim, Maliye ve Güvence Terimleri Sözlüğü (B) (2)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
B - 2. Sayfa
bırakılmış kâr :
Paydaşlar tarafından ortaklığa bırakılan kâr.
bildirilmeden istenildiğinde :
Bir sayışımın bildirilmeden çekileceğini açıklayan deyim.
bildirim bekleme süresi :
Bildirime ilişkin yükümlülükleri gerçekleştirme işleminde sürenin ...
bildirim ödencesi :
Süresi belirli olmayan sürekli iş sözleşmelerinin daha önce bildi ...
bildirim süresi :
Süresi belirlenmemiş sürekli iş sözleşmelerinin yürürlükten kaldı ...
bildirimci :
Tecimsel ilişkiler nedeniyle haberleşmecilik yapan kişi.
bildirimci banka :
Bir bankanın yurt içinde ya da yurt dışında ilişki kurduğu diğer ...
bildirimli sayışım :
Kişinin yatırımından para çekebilmesi için belirli bir süre önce ...
bildirimsiz ödeme :
Bildirim yapılmadan ödenmesi için ödeğe konulan koşul.
bildirme :
Tecimsel mallar ve benzeri başka işlemlerde gerekli görülen özell ...
bildirme yazılımı :
Malın gönderilmesi, sayışımın ödenmesi gibi her çeşit tecimsel bi ...
bildirmelik :
Yasama organının ya da yasaların görev ve yetki verdiği kuruluşla ...
bileşik dayanma süresi yötemi :
Bir işletmedeki durağan değerlerin herbiri için ayrı ayrı dayanma ...
bileşik gümrük vergisi :
Hem değer, hem de nicelik üzerinden sayışımlanan gümrük vergisi.
bileşik indirim :
Bileşik ürem uygulanan bir toplamın belli bir süre sonunda ulaşac ...
bileşik iyelik :
Bir mala birden çok kimsenin payları oranında iye olmaları durumu ...
bileşik madde :
Birden çok değerin sayışımlaştırıldığı sayışmanlık bölümü.
bileşik sunuş :
1. Çeşitli amaçlarla kullanılabilen mal ve hizmetlerin sunulması. ...
bileşik tümdeğer :
Birkaç malın hep birlikte saptanan mal oluşu.
bileşik ücret :
Birkaç demiryolu ortaklığınca taşınan mal için istenen ücret.
bileşik ürem :
Belirli bir süre çalıştırılan bir paranın, bu sürenin bitimindeki ...
bileşik yapım :
Bir özdekten elde edilen çeşitli mal.
bilgi belgesi :
Dışa satım ya da dıştan alım işlemine başlanırken yasal örgütçe i ...
bilgi verme :
Kamu yönetim ve kuruluşları yükümlüler ya da yükümlülerle işlemle ...
Bilirkişi :
1. Bir malın değerini belirtme ve saptamada, özdeksel kanıtlara i ...
bilirkişi incelemesi :
Bir malın türünü, değerini, bir dokuncanın kertesini belirtmek üz ...
bilirkişi yazanağı :
Malın yoklama, inceleme ve çözümleme sonuçlarını açıklayan ve bil ...
Bina Vergisi :
Neden yapılmış olursa olsun gerek karada, gerek su üzerindeki dur ...
birden kuruluş :
Ortaklık anamalı tümünün ilk kurucularca yüklenilmesi biçiminde b ...
birikim :
Birikmiş, satılmamış, istifli mallar. Ambardaki mal.
birikim etkeni :
% r ürem getiren bir anamalın (n)inci yıl sonunda kazanacağı değe ...
birikme :
1. Ürem ve diğer kazançların ana paraya eklenmesi. 2. Bir amaç iç ...
birikmiş kâr :
Sürelerinde paydaşlara dağıtılmayarak ve ortaklığın borcu olarak ...
birikmiş kazanç :
Önelinde dağıtılmayan, ortaklığın borcu olarak gelecekte dağıtılm ...
biriktirme :
Paranın değerli maden ve para olarak saklanması.
biriktirmeden cayma :
Biriktirilmiş para ya da malları harcama.
birim tümdeğeri :
1. Bir yapımın üretimindeki ölçüye dayanak olarak alınan tutar. 2 ...
birinci elden alınan mal :
Doğrudan doğruya yapımcısı, üreticisi, toptancısı ya da yurda get ...
birinci inancalı borç belgiti :
İlk kertede inancası olan borç belgiti.
birleşik girişim :
Bir iş yürütmek üzere kurulan ortak girişim.
birleşik tecim durumu :
İki ya da daha çoktecimsel kuruluşlara ilişkin durumların bir den ...
birlik kurul :
Bir ya da çeşitli işlerde birleşik yarar sağlamak isteyen ve daha ...
birlik ortaklığı :
Genel olarak aynı uğraşıda bulunan ya da yeni yapım işleri üzerin ...
borcu kabullenme :
Bir borcu ödeyeceğini ya da bir borcun kendisinin olduğunu bildir ...
borcu ödeme :
Bir borcu ödeyerek kapama.
Borç :
İki ya da daha çok kişi arasındaki karşılıklı yükümlülük.
borç aktarımı :
1. İki kişi arasındaki borcun, alacaklısının uyumu ile üçüncü bir ...
borç artığı veren sayışım :
Borç toplamları, alacak toplamından daha çok olan sayışım.
borç belgesi :
Bankadaki sayışımından para çeken kişi için düzenlenerek kendisin ...
borç belgiti ayırcası :
Borç belgiti satışlarından elde edilen paralardan oluşan birikim.
borç belgiti iyesi :
Borç belgitini taşıyan, satın alan, saklayan kişi.
borç indirimi :
Bankadan alınan para ile, borçlanılan ve ürem eklenmesiyle oluşan ...
borç para :
Bankalarca inanca karşılığı alıcılarına verilen borç para.
borç sayışım belgesi :
Sayışımın borcuna yazılan niceliklerini bildiren ve sayışım iyesi ...
borç sınırı :
Borç olarak alınabilecek ya da verilebilecek paranın tavanı.
borç tanımı :
Borçlu olduğunu bildirme, yazılı olarak borcu kabullenme.
borç verme :
Genel olarak bankalarca yapılagelen borç para verme.
borç yatırma :
Satın ya da ödünç alınan bir şeyin karşılığını verme.
borç yazma :
Sayışım yönteminde bir parayı sayışımın borçlu bölümüne geçirme.
borçlancı :
Borçlu adına alacaklıya ödeme yükümlülüğü yapan, borçlanımda bulu ...
borçlancılık :
Doğrudan doğruya para almadığı ve gerçekte borçlu olmadığı halde, ...
borçlancılık belgiti :
Kişinin borcunu ödeyememesi nedeniyle borcu ödeme yüklenimiyle al ...
borçlancılık karşılığı öndelik :
Saycalı kişilerin imzaları ya da borçlanımı yüklenmeleri üzerine ...
borçlancılık öndeliği :
Borçlananın yapmış olduğu yüklenime dayanılarak bu işlemle göster ...
borçlanıma bağlama :
Borçlarımda bulundurma, inanca belgesi alma.
borçlanımda bulunma :
Kayırma, üstüne alma, bir başkası adına borç kendisine ilişkin im ...
borçlanma :
Bir karşılık göstermek ve belirli bir süre sonunda ödenmek üzere ...
borçlar :
Bir kişinin, tecimevinin ya da tecimsel bir kuruluş ve ortaklığın ...
Borçlar Yasası :
Borç ilişkilerini düzenleyen türesei kuralların başlıca kaynağını ...
borçlar-alacaklar :
1. Belirli bir süre içinde ödenmesi gereken borç ve yüklenimlerin ...
borçlu sayfa :
Çift yönlü İtalyan yöntemine göre tutulan bir sayışımda borçlu sa ...
borçlu sayışım :
Genel olarak borç kalıntısı veren sayışımlar.
borçlular sayışımı :
Borç işlemlerinin birleştirildiği sayışım.
borçluluk belgesi :
Bir işlemin borçlu sayışıma yazıldığını bildiren belge.
borçlunun direnimi :
Borçlunun, süre bitiminde ya da bir süre belirtilmemiş ise alacak ...
borçtan kurtarma :
Kişiyi aklama, borçtan kurtarma.
Borsa :
Tecim ve yapım işleriyle uğraşan kişilerin alım, satım ve değişim ...
borsa aracısı :
1. Borsada kendi yararına taşınır değer alıp satan. 2. Yurt dışın ...
borsa buyrukları :
Alıcıların yazılı yönergeleri üzerine borsada yazılı taşınır değe ...
borsa çizelgesi :
Yabancı ülkeler kambiyolarındaki çeşitli paraların, pay ve borç b ...
borsa ederi :
Taşınır malların ve diğer özdeklerin borsadaki alım ve satımında ...
borsa iç işlemleri :
Borsanın açık bulunduğu zamanlarda borsaya gelenlerce yapılan işl ...
borsa kârcılığı :
1. Taşınır değerleri bir borsadan alıp ötekine satma. 2. Birim de ...
borsa oyunculuğu :
Pay ya da borçlanma belgitlerinin değerlerini düşürmek ya da yüks ...
borsa oyuncusu :
Tecim belgitlerinin değerlerini düşürme ya da yükseltmekle uğraşa ...
borsa satınalma yeri :
Satın alıcılar için borsa binasında ayrılan yer.
borsa sürümdeğeri :
Borsa işlemlerinde sunu ve isteme göre gerçekleşen geçerli eder.
borsa temsilcisi :
1. Gerçek ya da tüzel kişilerle tecimsel ortaklıkların buyrukları ...
borsa uğraşçısı :
1. Borsada kendi adına ve sayışımına alım satımda bulunan kişi. 2 ...
boşaltma :
Malı taşıtından dışarı çıkarma.
boşaltma barınağı :
Gemilere, yükleri boşaltılmak amacıyla ayrılan barınak.
boşaltma buyruğu :
Gümrük örgütünce gemi kaptanına malların boşaltılması ve yerine v ...
boşaltma gideri :
Boşaltma süresince ve bu işlem nedeniyle gerçekleşen giderler.
boşaltma iskelesi :
Malların boşaltılacağı yanaşlık.
boşaltma kazancı :
Boşaltma yerinde yükün hızla boşaltılması nedeniyle taşıma giderl ...
boşaltma koşulları :
Yükün gemiden çıkarılması için ileri sürülen koşullar.
boşaltma ödencesi :
Mal iyesinin kiraya verdiği ya da yeri boşalttırabilmek amacıyla ...
boşaltma süresi :
Kiralayanın yükün boşaltılması için ödence isteminde bulunmaksızı ...
boşaltma yeri :
Malın ya da yükün boşaltılmasına ayrılan yer.
bozma :
1. İki yan arasında yapılmış olan sözleşmeyi temelinden bozma. 2. ...