eng

Veteriner Terimleri Sözlüğü (19)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
19. Sayfa
Antidot :
Herhangi bir zehir veya ilacın zararlı etkisini engelleyen veya o ...
antiemetik :
Kusmayı önleyen, kusmayı kesen.
antienfeksiyöz vitamin :
Bakınız: A vitamini
antiepileptik :
Sara hastalığını tedavi eden, sara ilacı, sarayı tedavi edici.
antifagositik :
Bakınız: Fagositozu Önleyici
antifebril :
Bakınız: Ateş Düşürücü
antifebrin testi :
Kalp frekansı artışının perikarditis travmatika veya enfeksiyöz n ...
antifilojistik :
Yangıyı ve ateşi azaltan.
antifiriz proteini :
Antartik balıkların kan plazmasında bulunan balıkların kanını don ...
antifiriz zehirlenmesi :
Bakınız: etilen glikol zehirlenmesi
antifungal ilaç :
Mantarlara karşı kullanılan ilaç.
antifungaller :
Yemlerde mantar üremesini önleyen propiyonik asit, sodyum propiyo ...
antiheliks :
Bakınız: Karşı Kıvrım
antihemofilik faktör :
Bakınız: Faktör VIII
antihemofilik faktör A :
Bakınız: Faktör VIII
antihemofilik faktör B :
Bakınız: Faktör IX
antihemofilik faktör C :
Bakınız: Faktör XI
antihemofilik globulin :
Bakınız: Faktör VIII
antihemolitik :
Hemolizi önleyen, durduran.
antihemorajik :
Bakınız: Kanama Dindirici
antihemorajik faktör :
Bakınız: K vitamini
antihemorajik vitamin :
Bakınız: K vitamini
antihipnotik :
Uykuyu meneden, uyku kaçıran, uykuyu azaltan.
antihistaminik :
Histaminin etkilerini azaltıcı veya ortadan kaldırıcı.
antihormon :
Bir hormonun faaliyetini engelleyen herhangi bir madde.
antiinflamatuvar :
Yangı oluşumunu önleyici.
antiiskorbüt vitamin :
Bakınız: C vitamini
Antijen :
Organizmada kendisine karşı bağışık cevap oluşturan ve bu cevap s ...
antijen almacı :
Beta hücreleriyle T hücrelerinin plazma zarı üzerinde bulunan ve ...
antijen bağlanma yeri :
Özel olarak antijen bağlayan immünoglobulin molekülünün bir parça ...
antijen bağlayan parça :
Bir antikor molekülünde antijenle bağlanan kısım, fab.
antijen işlenmesi :
Hücre dışı aralıktan veya bir sitozolden köken alan protein antij ...
antijen sunan hücre :
Antijeni işledikten sonra lenfositlere sunan hücreler. Makrofajla ...
antijenik değişim :
Çoğunlukla aynı hücre veya konağı birlikte enfekte eden parçalı g ...
antijenik determinant :
Antijen molekülü üzerinde bulunan, antikor veya duyarlı lenfosit ...
antijenik drift :
Bakınız: antijenik farklılaşma
antijenik farklılaşma :
Bir virüsün yüzey proteinlerini kodlayan genlerindeki mutasyonlar ...
antijenik kayma :
Bakınız: Antijenik değişim
antijenik mutantlar :
Bakterilerde bulunan kapsül, kamçı, hücre duvarı ve pilus gibi an ...
antijenik şift :
Bakınız: Antijenik değişim
antijenite :
Bir antijenin antikoruyla bağlanabilme yeteneği.
antikarsinojen :
Kanser oluşumunu engelleyen veya tümörün büyümesini önleyen madde ...
antikataral :
Nezleye karşı kullanılan, nezleyi önleyen.
antikoagülan :
Bakınız: pıhtılaşmayı önleyici
antikoagülasyon :
Pıhtılaşmanın önlenmesi, antikoagülan tedavi.
antikodon :
Transfer RNA'da mRNA'daki kodonun tamamlayıcısı olan ve aminoasid ...
antikoksidiyal :
Bakınız: Koksidiyostat
antikolagok :
Safra boşalmasını önleyen.
antikolik :
Koliğe karşı, sancıyı dindiren.
antikolinerjik ilaç :
Bakınız: parasempatolitik ilaç
antikonvulsan ilaç :
Çırpınma giderici ilaç.
Antikor :
Bağışık cevap sonucunda kendilerinin oluşumunda etkin olan antije ...
antikor titresi :
Genellikle serumun mililitresinde bulunan ve ünite olarak ifade e ...
antikora bağımlı hücresel toksisite :
Antikor kaplı hedef hücrenin, Fc almacı taşıyan hücreler (NK hücr ...
antikseroftalmik vitamin :
Bakınız: A vitamini
antikus :
Bakınız: Öndeki
antilopi :
Hastalık belirtilerinin tanıyı gölgeleyecek biçimde karışık olmas ...
antilüteolizis :
Sarı cismin yapı ve görev olarak geriletilmesinin engellenmesi.
antimetabolit :
Enzim molekülünde koenzim veya substrat durumundaki esas metaboli ...
antimikotik :
Bakınız: Mantar Öldürücü
antimikrobik spektrum :
Belirli bir kemoterapötiğe duyarlı olan mikroorganizma türlerinin ...
antimikrobiyal ajan :
Mikroorganizmaların ölümüne neden olan, çoğalmalarını önleyen vey ...
antimisin A :
Elektron transfer zincirinde sitokrom b ile sitokrom c1 arasında ...
antimitotik :
Hücrenin mitoz yoluyla bölünüp çoğalmasına engel olan madde.
antimuskarinik ilaç :
Düz kas, dış salgı bezi ve kalp hücreleri gibi efektör hücrelerin ...
antimüllerian hormon :
İntrauterin hayatta erkek bireylerin testislerindeki Sertoli hücr ...
antinefritik :
Böbrek hastalığına karşı olan, böbrek hastalığını önleyen
antinematodal ilaç :
Hayvan ve insanlardaki nematodlara karşı kullanılan ilaç.
antineoplastik :
Tümör hücrelerinin gelişimini önleyen.
antinöritik :
Sinir yangısını önleyen veya azaltan.
antinöritik vitamin :
Bakınız: Tiyamin
antinükleer antikorlar :
Vücudun kendi DNA'sı ve nükleer materyaline karşı oluşturduğu, do ...
antioksidan :
1. Canlı vücuduna dışarıdan alınan veya biyolojik olaylar sonucun ...
antioksin :
Oksinlerle büyüme uyarısını engelleyen herhangi bir madde.
antiödematöz ilaç :
Bakınız: Ödem Önleyici İlaç
antiöstrojen :
Östrojen etkisini durduran. Östrojenlerin neden olduğu tümöral ol ...
antiparalel DNA :
Biri 5ı->3ı yönünde tamamlayıcısı 3ı->5ı yönünde uzanan çift ipli ...
antiparalitik :
Felç hastalığını düzelten.
antipatik :
Zıt araz meydana getiren.
antipellegra vitamini :
Bakınız: Niyasin
antiperiodik :
Hastalık nöbetlerini karşılayan.
antiperistaltik :
Bağırsakların hareketlerini önleyen.
antipernisiyöz-anemi faktör :
Bakınız: B12 vitamini
antipiretik :
Ateş düşüren, antitermik.
antipiretik tedavisi :
Bakınız: Antipirezis
antipirezis :
Ateş düşürücü ilaçlarla yapılan tedavi, antipiretik tedavisi.
antipirotik :
Yanıkların iyileşmesini hızlandıran.
antipirüritik :
Bakınız: Kaşıntı Önleyici
antiport :
Bakınız: Kontra-transport
antiprogestin :
Progesteron almaçlarına güçlü affinitesi olan ve bu sayede proges ...
antiprotozoal ajan :
Protozoonları yıkımlayan ajan.
antipsikotik :
Bakınız: Nöroleptik
antirabik :
Kuduzu önleyen, kuduzu iyileştiren.
antiraşidik vitamin :
Bakınız: D vitamini
antiraşitik :
Raşitizme karşı, raşitizmi önleyen.
antirezistan :
Böceklerde, direnç gelişimini önlemek amacıyla pestisitlere katıl ...
antiseboreik :
Yağ bezlerinin aşırı salgı üretmesiyle oluşan yağlanmayı ortadan ...
antisepsi :
Ameliyat öncesi, sırası ve sonrasında ameliyat yaralarını enfekte ...
Antiseptik :
Vücudun çeşitli kısımlarını mikroplardan arındırmak için kullanıl ...
antiserum :
Özgün antijene maruz bırakılan hayvandan elde edilen, bulaşıcı ha ...