tr en

Hukuk Terimleri Sözlüğü

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
1. Sayfa
muhatap :
Kendisine söz söylenen kimse, kendisiyle konuşulan kimse.
müdafi :
1. Savunucu 2. Ceza davalarında sanığı savunan avukat
müessese :
1. Kurum. 2. Evlilik, aile, ortaklık, mu¨lkiyet gibi köklu¨ bir y ...
mükellef :
Vergi vermekle yu¨ku¨mlu¨ olan kimse veya kuruluş
Mülk :
1. Devletin egemenliği altında bulunan toprakların bu¨tu¨nu¨, u¨l ...
müracaat :
1. Başvuru. 2. Danışma. 3. Bilgi sahibi olmak için bir kaynağı ku ...
müzakere :
Bir konuyla ilgili fikir alış verişinde bulunma.
otoyol :
Hızlı bir trafik akımı sağlamak amacıyla yapılan, çok şeritli, çi ...
Örf :
Yasalarla belirlenmeyen, halkın kendiliğinden uyduğu gelenek.
özgü :
1. Birine, bir şeye ait olan, öze, has, mahsus. 2. Aynı cinsten b ...
özgürlük :
1. Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın du¨şu¨nme ...
Prusya krallığı :
18. ve 19.yy’larda Avrupa’da kurulmuş olan Alman devleti.
referandum :
Halk oylaması.
resmî :
1. Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili, özel karşıtı. 2. ...
sadakat :
1. İçten bağlılık. 2. Sağlam, gu¨çlu¨ dostluk.
salgın :
Bir hastalığın veya başka bir durumun yaygınlaşması ve birçok kim ...
sanık :
Suçlu olduğu sanılarak mahkemeye sevk edilmiş kimse.
sinagog :
Yahudilerin ibadet etmek için toplandıkları yer, havra.
sorumluluk :
Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herha ...
sorusturma :
1. Soruşturmak işi. 2. Bir sorunu açıklığa kavuşturmak amacıyla, ...
sözleşme :
1. Sözleşmek işi. 2. Hukuki sonuç doğurmak amacıyla iki veya daha ...
suç :
Aralarında birlik olan veya belli bir du¨zen veya zaman içinde te ...
tahliye :
1. Tutukluyu serbest bırakma. 2. Boşaltma.
tahsil :
1. Parayı alma, toplama. 2. Öğrenim.
tahsis :
Bir şeyi bir kimseye veya bir yere ayırma.
talep :
1. Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, dilem ...
talimat :
1. Herhangi bir konuda tutulacak yol için u¨st makamlardan alt ma ...
tanık :
1. Gördu¨ğu¨nu¨ ve bildiğini anlatan, bilgi veren kimse, şahit. 2 ...
tasarruf :
1. Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım. 2. Tutum. 3 ...
taviz :
Uzlaşmaya varabilmek için hak, istek veya savlarının bir bölu¨mu¨ ...
tazminat :
Zarar karşılığı ödenen para, ödence.
tedbir :
1. Önlem. 2. Hazırlık.
Teminat :
Bir antlaşmada taraflardan birinin sorumluluğu u¨zerine alması, i ...
teneffüs :
1. Solumak, nefes almak. 2. Temiz hava almak, dinlenmek için veri ...
teşvik :
İsteklendirme, özendirme.
tıbbi :
Tıpla ilgili.
tutuklu :
Kanun yoluyla hu¨rriyetlerinden alıkonularak bir yere kapatılan ( ...
tüzel kişi :
Hukuk bakımından bireylerin veya malların topluluğundan doğan ve ...
ulus :
Bakınız: Millet
uzlaşmak :
Aralarındaki du¨şu¨nce veya çıkar ayrılığını, karşılıklı ödu¨nler ...
vekâletname :
Bir kimsenin vekil olduğunu bildiren, noterlik tarafından onaylan ...
vekil :
1. Birinin işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki v ...
vergi :
Kamu hizmetlerine harcanmak için devletin doğrudan doğruya veya b ...
vicdan :
Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, ki ...
yaptırım :
Kanun, ahlak gibi kuralların yerine getirilmemesinin karşılığı.
yargılama :
Birbirine karşı olan iki tarafı dinleyerek bir yargıya varma.
yasa :
Devletin yasama organları tarafından konulan ve uyulması gereken ...
yetki :
Bir görevi, bir işi yasaların verdiği imkânlara göre, belli şartl ...
yükümlülük :
Yapılması zorunlu olan iş veya bir işi yapma zorunluluğu, mecburl ...
yürürlük :
Gereğinin yapılıyor olması durumu. Geçerli olma.
zümre :
Topluluk, takım, grup.