Resulullah (sav) bir seriyye gönderdi ve birliğin başına Ensar'dan bir zat koydu ve askerlere komutanlarına itaat etmelerini emretti. (Sefer esnasında komutan, bir meseleden) öfkelenip: "Resulullah (sav) bana itaat etmenizi emretmedi mi?"dedi. Hepsi de: "Evet emretti!" dediler. "Öyleyse," dedi, "derhal bana odun toplayın!" Hemen odun toplanmıştı. Bu sefer: "Ateş atın!" emretti. Ashab (odun yığınına) ateş attı. Komutan: "İçine girin!" emretti. Girmek üzere ilerlediler. Ancak birbirlerinden tutup: "Biz, ateşten kaçarak Resulullah (sav)'a geldik (şimdi ateşe girmemiz olur mu?)" diyerek girmediler. Öyle durdular. Ateş söndü. Komutanın da öfkesi geçti. Bu vak'a Resulullah (sav)'a intikal edince: "Eğer girselerdi. Kıyamet gününe kadar bir daha ondan çıkamazlardı! Allah'a isyanda (kula) itaat yok! Taat masruftadır!" buyurdular.
Kaynak Kitaplar: Buhari, Megazi, 59, Ahkam, 4, Haberu'l-Vahid 1; Müslim, İmaret 40, (1840); Ebu Davud, Cihad 96, (2625); Nesai, Bey'at 34, (7,159)