Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Kodlama Sözlükleri
Kitaplar
|
Pir Sultan Abdal kimdir?16'ncı yüzyılda yaşadı. Hakkında fazla bilgi yok. Asıl adı Haydar. yaşamının büyük bölümü Banaz köyünde geçti. 16'ncı yüzyılın ikinci yarısında Sivas çevresinde boy gösteren Alevi-Bektaşi kökenli ve İran yanlısı mezhep olaylarına karıştı. Sivas Beylerbeyi Deli Hızır Paşa, Pir Sultan'ı astırdı. Ölümümün, 1547-1551 ya da 1587-1590 arasındaki bir tarih olduğu sanılıyor. Çeşitli araştırmalarda 6 ayrı Pir Sultan kimliğine değinilir. Sırasıyla, Çorum yöresinden olup bir süre Ankara'da Hasan Dede tekkesinde kalan Pir Sultan'ım Haydar, aruzla şiirler yazan Pir Sultan, Divriği yöresinde yetişen ve asıl adı Halil İbrahim olan Pir Sultan Abdal, 18'inci yüzyılın ikinci yarısı ile 19'uncu yüzyılın başında yaşamış olan Abdal Pir Sultan, 16'ncı yüzyıl sonu ile 17'nci yüzyıl başında yaşayan ve Pir Sultan'ın asılmasıyla ilgili deyişleri söyleyen Pir Sultan Abdal. ve son olarak menkıbeleşmiş yaşamıyla tanınan, Hızır Paşa'nın astığı kabul edilen 16'ncı yüzyıl şairi Banazlı Pir Sultan Abdal. Halk edebiyatı araştırmacıları, gerçek Pir Sultan Abdal olarak Banazlıyı kabul eder. Pir Sultan Abdal, Alevi gelenekleri ve tarikat içinde yetişti. Hayati (Şah İsmail), Kul Hüseyin ve Kul Himmet'ten etkilendi. Şiirlerinde duru ve yalın bir kullandı. Ana konuları, aşk, tasavvuf ve kavgadır. Tekke ve tasavvufun kalıplarını aşıp geniş bir halk kesimine seslenebildi. Medrese öğrenimi görmediği için, diğer bazı halk şairlerinin tersine, Divan Edebiyatı'ndan hiç etkilemedi. Şu kanlı zalimin ettiği işler Gaip bülbül gibi zâreler beni Yağmur gibi yağar başıma taşlar Dostun bir fiskesi pareler beni Dar günümde dost düşmanım bell’oldu On derdim var ise şimdi ell’oldu Ecel fermanı boynuma takıldı Gerek asa gerek vuralar beni Pir Sultan Abdal’ım can göğe ağmaz Hak’tan emrolmazsa ırahmet yağmaz Şu ellerin taşı hiç bana değmez İlle dostun gülü yaraler beni Alçakta yüksekte yatan erler Yetişin imdada aldı dert beni Başım aldı hangi yere gideyim Gittiğim yerde buldu dert beni Oturup benimle ibadet kıldı Yalan söyledi de yüzüme güldü Yalın kılıç olup üstüme geldi Çaldı bölük bölük böldü dert beni Üstümüzden gelen boran, kış gibi Yavru şahin pençesinde kuş gibi Seher sabahında rüya, düş gibi Çağırta bağırta aldı dert beni Abdal Pir Sultan’ım gönlüm hastadır Kimseye diyemem gönlüm yastadır Bilmem deli oldu bilmem ustadır Şöyle bir sevdaya saldı dert beni Seyyah olup şu ölemi gezerim Bir dost bulamadım gün akşam oldu Kendi efkârımca okur yazarım Bir dost bulamadım gün akşam oldu İki elim kalkmaz oldu dizimden Bilmem amelinden bilmem özümden Akıttım kanlı yaş iki gözümden Bir dost bulamadım gün akşam oldu Yine boralandı dağların başı Akıttım gözümden kan ile yaşı Emaneti alır ol veren kişi Bir dost bulamadım gün akşam oldu Bozuk şu cihanın pergeri bozuk Yazıktır şu geçen ömrüme yazık Tükendi daneler kalmadı azık Bir dost bulamadım gün akşam oldu Pir Sultan’ım eydür ummana dalam Gidenler gelmedi haberin alam Abdal oldum çullar giydim bir zaman Bir dost bulamadım gün akşam oldu.
|