eng

Veteriner Terimleri Sözlüğü (K - 13)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Veteriner Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Veteriner Terimleri Sözlüğü (K - 13. Sayfa)

kemirici ülseri :
Bakınız: Eozinofilik ülser
kemiriciler :
Kemirmek için gerekli olan büyük insisor dişlerle belirgin, fare, ...
kemodektom :
Kemoresöptör organlardaki almaç hücrelerden gelişen iyicil veya k ...
kemoheterotrof organizma :
Organik maddeleri enerji ve karbon kaynağı olarak kullanan organi ...
kemokin :
1. Doku ve hücreler tarafından üretilen, fagositik hücreler ve le ...
kemoototrof organizma :
Karbondioksiti esas karbon kaynağı olarak kullanarak inorganik bi ...
kemoproflaksi :
Sağlam kişileri maruz kaldıkları veya kalacakları enfeksiyon etke ...
kemoreseptör :
Kimyasal enerji değişikliklerini alan almaçlar, kemosensör. Dilde ...
kemoreseptör organ :
Kandaki pH, karbondioksit ve oksijen içeriğini hassas olarak ölçe ...
kemosensör :
Bakınız: Kemoresptör
kemostat :
Bakterilerin çoğalmasını sınırlandırıcı besin elementi.
kemotaksis :
1. Bir kimyasal maddeye doğru veya bir kimyasal maddeden uzağa do ...
kemotaktik etki :
Prostoglandinlerin nötrofil lökositleri yangı merkezine çekmesi.
kemoterapi :
Vücudu istila eden mikroorganizmaları ve parazitleri veya tümöral ...
kemoterapotik :
Vücudu istila eden mikroorganizmaları ve parazitleri vücuda zarar ...
kemotrof :
Enerji kaynağı olarak kimyasal maddeleri kullanan organizma.
kemp kıl :
Kusurlu ırklarda gözlenen ışık geçirmeyen ve boya tutmayan lif.
kenar :
(Halk Ağzı) Sığır budunun açlık çukurluğuna en yakın bölgesindeki ...
kenar hücreleri :
(Anatomi) Mide fundusunda asit boyaları alan, müköz boyun hücrele ...
kendi kendine döllenme :
Genellikle konakların bağırsaklarında tek olarak bulunan (Taenia ...
kendi kendine yemlenme :
Ahır dışındaki ot yığınına veya silaj hendeğine sığır veya koyunl ...
kendini tutamama :
Normal olarak idrar ve dışkı gibi vücuttan veya hücreden atılacak ...
kene :
Acarina alt takımı. Ixodida takımında Ixodoidea üst ailesinde bul ...
kene ateşi :
Rickettsia, Anaplasma, Babesia veya Borrelia türleri gibi çeşitli ...
kene enfestasyonları :
Yumuşak (Argasidae) ve sert (Ixodidae) kenelerin neden olduğu enf ...
kene felci :
Kenelerin tükürük bezlerinden salgılanan nörotropik toksinlerin n ...
kene kaynaklı ateş :
Bakınız: Kene ateşi
kene kaynaklı meningopolinöritis :
Bakınız: Lyme Hastalığı
kene kaynaklı virüs :
Keneler tarafından taşınan virüs.
kene kontrolü :
Gerek veteriner hekimlikte gerekse insan hekimliğinde kenelerle y ...
kene piyemisi :
Kuzularda Staphylococcus aureus tarafından oluşturulan, özellikle ...
kene sineği :
Hippoboscidae ailesinde bulunan pupipar, çift kanatlı, atlarda, s ...
kene sokması :
Afrika'da sığırlarda Hyalomma truncatum adlı kenenin ısırması son ...
kene zehirlenmesi :
Kenelerin tükürük bezlerinden salgılanan kene felcine neden olan ...
kenelerle nakledilen enfeksiyonlar :
İnsan ve hayvanlara Ixodidae ve Argasidae ailesinde bulunan türle ...
kenetlenme :
Köpekte çiftleşme sırasında glans penisin aşırı genişlemesi sonuc ...
kenke :
Bakınız: Bel salıklığı
kenodezoksikolik asit :
Birincil safra asitlerinden, genellikle glisin veya taurinle birl ...
kenopod esansı :
Chenopodium ambrosoides adlı bitkinin damıtılmasıyla elde edilen ...
Kent koyunu :
Bakınız: Romney koyunu
kenter :
Atın kısa dörtnal şeklinde koşmasına yarış dilinde verilen ad.
Kenwariya sığırı :
Hindistan'dan köken alan, küçük, dayanıklı ve oldukça güçlü yapıd ...
Kenya kenesi :
Afrika sığırlarında Batı sahil humması etkeni Theileria parva'ya ...
kepek :
Tane yemlerin öğütüldükten sonra elenerek ununun ayrılması sonras ...
kepek lapası :
Kepeğin bir kovaya konularak üzerine kaynar su dökülü soğumaya bı ...
kepeklenme :
Derinin epitel tabakalarının kalınlaşması ve pul pul dökülmesi du ...
kepekli sorgum glüteni :
Tane sorgumların nişasta veya şurup fabrikasyonunda nişastanın ve ...
kerafilosel :
Paries ungulae'nin iç yüzünde gelişen ve corium parietis'e basınç ...
kerasel :
Bakınız: Keratosel
keratektazi :
Bakınız: Kornea stafilomu
Keratin :
Deri, boynuz, tırnak ve kıl gibi epidermis eklerinin veya boynuzs ...
keratin incisi :
Ortada keratin içeren kitle ve onu çevreleyen eş merkezli dairese ...
keratin kisti :
Deride, yassı epidermis hücreleriyle çevrili, eşmerkezli tabakala ...
keratinize ameloblastom :
Değişen derecede keartinleşme dışında ameloblastomun tüm özellikl ...
keratinleşme :
Keratinosit adı verilen hücrelerde keratinin oluşması, kornifikas ...
keratinosit :
Epidermiste bol bulunan ve keratin sentezleyen hücre.
keratitis :
Bakınız: Kornea yangısı
keratitis pannoza :
Damarlaşmayla birlikte, korneada subepiteliyal doku üremeleriyle ...
keratitis parenkimatoza :
Korneanın orta ve derin katları arasında akyuvar infiltrasyonu so ...
keratitis pigmentoza :
Korneada pigment birikimiyle belirgin yüzlek bir kornea yangısı.
keratitis posteriyör :
Kornea endotel katının yangısı, deskemetitis.
keratitis punktata :
Kornea parenkiminde düzenli noktalar biçiminde yangısal bir infil ...
keratitis purulenta :
Korneanın irinli yangısı.
keratitis sikka :
Bakınız: keratokonjuktivitis sikka
keratitis superfisyalis :
Kornea epiteli ve yüzlek katının yangısı, simpleks-kataralis.
keratitis superfisyalis pigmentosa :
Yavaş seyreden kronik keratitis olgularında korneanın epitel katı ...
keratitis superfisyalis punktata :
Korneanın özellikle alt taraflarında yeşilimsi, sarımsı veya beya ...
keratoakantom :
Keratin içeren, orta kısmında krater benzeri bir delikle deri yüz ...
keratogenezis imperfekta herediteriya bovina :
Sığırlarda ayak derisiyle birlikte corium coronarium ve corium li ...
keratoglobus :
Korneanın transversal ve vertikal çaplarının eşit bir biçimde gen ...
keratohemi :
Kornea içinde kan birikmesi.
keratohiyalin granülleri :
Deride epidermisin tanecikli tabakasındaki hücrelerin tonofibrill ...
keratoiridosiklitis :
Kornea, kirpiksi cisim ve irisin bir aradaki yangısı.
keratoiritis :
Kornea ve irisin birlikte yangısı.
keratokonjuktivitis :
Kornea ve konjunktivanın birlikte yangısı.
keratokonjuktivitis sikka :
Kornea ve göz kapaklarını örten zarların kuruluğu, yangısı, korne ...
keratokonus :
Kornea orta kısmında herhangi bir renk değişikliği oluşmaksızın k ...
keratolitik :
1. Keratolizisle ilgili olan. 2. Keratolizise neden olan keratoli ...
keratolizis :
Deri üzerindeki boynuzsu tabakanın soyulması.
keratom :
Korneayı kesme işleminde kullanılan cerrahi bıçak.
Keratoma :
Bakınız: Kerafilosel
keratomalasi :
Korneanın beslenme bozukluğu sonucu yumuşayıp yaralar göstererek ...
keratomikozis :
Bakınız: mikotik kornea yangısı
keraton :
D-galaktoz ve N-asetil D-glukozamin içeren sülfatlı disakkaritler ...
keratosel :
1. Korneanın desement katının (Lamina elastika interna) göz içi b ...
keratosentezis :
Kornea veya limbustan camera anterior bulbi'ye iğneyle girerek sı ...
keratoskleritis :
Kornea ve skleranın yangısı.
keratosülfat :
Bakınız: Keraton
keratotomi :
Korneaya şirurjikal kesi yapma.
keratozis :
Aşırı keratin üretimi sonucu sert, yüksek ve sınırlı boynuz benze ...
keratozis seborika :
Bakınız: Seboreik keratozis
kerl :
Bakınız: Omuz topallığı
kernikterus :
Bakınız: bilirubin ensefalopatisi
kerotoid :
Bakınız: Boynuz Gibi
kerpiç kenesi :
Kantlılardan kan emerek kondüsyon düşüklüğüne ve büyük ekonomik k ...
Kerry sığırı :
İrlanda'dan köken alan, tarihi çok eski yıllara kadar uzanan, vüc ...
Kes :
Harman veya başka işlem sırasında tohumlardan ayrılan, bitkinin d ...
kese hücreleri :
1. Katarakt'ta göz merceği epitelinin yeni iplikler oluşturma yön ...
kese solucanı :
1. Sistiserkus. 2. Sönurus.
kesgük :
(Halk Ağzı) Köpeğin boynuna geçirilen halka, tasma.