İng. Transhipment Fr. Transbordement
Eşyanın, gerek ithalat gerekse ihracat gümrük idaresi olan idarenin sahası dâhilinde, ithalat taşıma araçlarından ihracat taşıma araçlarına gümrüğün kontrolü altında aktarıldığı gümrük rejimi. Not Aktarma konusu, 1974 yılına ait Kyoto Sözleşmesi’nin E.2 Ekiyle revize Kyoto Sözleşmesi’nin Özel Ek E 2. Bölümü dahilinde ele alınmaktadır.
İng. translation
Bir yüzeyden diğer yüzeye, birinde olanı diğerinde de çizme ve işaretleme işlemi.
Kaynak verilerde hiçbir değişiklik yapmadan, verileri bir veri ortamından okuyup, değişik de olabilen bir fiziksel biçimde, başka bir ortama yazma. örn. bir deste delikli kartı mıknatıslı kuşağa aktarma. Sonuç, aktarmanın yapıldığı koşullara bağlı olarak,
1. Bir ses kuşağının basım yoluyla başka bir kuşağa geçirilmesi.
2.Mıknatıslı sesi optik sese çevirme.
3.Bir sesi, üzerinde saptandığı araçtan başka bir araca (plaktan kuşağa, kuşaktan plağa...) geçirme.
1. (Ruhsal çözümleme) Bir varlığa karşı olan duyguları başka bir varlığa yöneltme.
2. Hastanın, ana babası, karısı ya da kocası gibi yakınlık duyduğu kişilere ilişkin duygularını sağaltımcıya yöneltmesi.
Bir araç ile gelen yüklerin boşaltılarak, herhangi bir özel işleme tabi tutulmadan kısa bir süre içinde sevk edilmek üzere başka bir araca yüklenmesi işlemidir.
Gümrüğün deneti altında, yabancı bir ülkeden getirilen malları, getiren taşıttan bir deniz taşıtına koyarak yabancı ya da ulusal limana gönderme.
Bir oyuncunun, ayakla ya da başla topu kendi takım arkadaşlarından birine göndermesi.
Bir yapıtın bir bölümünü ya da tümünü bir başka yapıta değiştirmeden alma.