Arabuluculuk, anlaşmazlık yaşayan taraflar arasında tarafsız ve bağımsız bir şekilde görüşme ve müzakerelerde bulunmak suretiyle iletişim sürecini kurmak ve geliştirmektir.
Arabulucunun uzmanlık eğitimi almış olması gerekir. Adil bir karar alınması idealize edilmekle birlikte, her iki tarafın memnuniyetini sağlayıcı kararların alınması hedeflenmektedir. Arabulucu, karar verici değil, tarafların alternatifler içerisinde çözüm üretmelerini sağlayıcı bir role sahiptir. 2012 yılında çıkarılan 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu ile “kamu düzenini ilgilendirmeyen, tarafların üzerinde tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıkları”nın yargının iş yükünü artırmadan çözümü için Arabuluculuk Makamı oluşturulmuştur. Buna ek olarak arabuluculuk, çalışma hayatında özellikle toplu iş sözleşmesi yapım sürecindeki çıkar uyuşmazlıklarında zorunlu ve gönüllü tahkim şeklinde oluşmaktadır. Zorunlu tahkim, ilgili mevzuat çerçevesinde belirlenmiş olan, gönüllü tahkim ise uyuşmazlığın taraflarının kendilerinin üzerinde mutabık kaldıkları bir arabulucu tayin etmeleri şeklinde gerçekleşmektedir. Arabulucu taraflar arasında anlaşmayı sağlayabilirse toplu iş sözleşmesi imzalanabilir, anlaşmazlık olması durumunda arabulucu bir rapor hazırlayarak görevli makama bildirir ve görevi sona erer.
Taraflar arasındaki anlaşmazlıkların barışçı yollardan çözüme kavuşturulmasına yardımcı olması amacıyla tayin olunan kimse ya da kurumun görevidir.
Toplu iş uyuşmazlıklarında uyuşmazlığın çözümü için başvurulan barışçı çözüm yolu.
Bir anlaşmazlığın çözümünün üçüncü bir tarafsız kişi veya kuruma bırakılması.