Aydınlanma Döneminde daha çok bilimsel metodolojiye referansla kullanılan rasyonelite kavramı, bilimi ve diğer mantıksal metotları destekleyen, evrensel ve değişmeyen gerçekleri bulmak için kullanılan bir içeriğe sahiptir. Alman düşünür, sosyolog ve ekonomist Max Weber, dört farklı rasyonel eylemden bahseder. Bunlardan araçsal rasyonalite ve değer odaklı rasyonalite ön plana çıkmaktadır. Araçsal rasyonalite bir amaca ulaşmada seçilebilecek en etkili yöntemi ifade eder, fakat amacın içeriğine dair bir şey söylemez. Değer odaklı rasyonelite ise bir amaca ulaşmaktan ziyade o amacın içeriğine verilen dini, ahlaki veya estetik değerden dolayı yapılan eylemleri ifade eder. Araçsal rasyonalite, Frankfurt Okulu başta olmak üzere birçok ekol ve düşünür tarafından eleştirilmiştir. Araçsal rasyonalite temelli bir bilimin, bir başka deyişle, bir amacın içeriğine bakmadan onu gerçekleştirmek için ortaya en etkin yolu çıkaran anlayışın Holokost gibi bir soykırıma neden olduğu belirtilmiştir. Benzer bir mantıkla, şirketler kâr odaklı bir bakış açısı ile hem müşterilerine hem de çalışanlarına araçsal bir rasyonalite ile yaklaştığında çeşitli sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu durum, iş yerine olan yaklaşımında sadece aldığı maaş odaklı düşünen işçi için de geçerli olmaktadır. Bkz. Rasyonellik