İng. Bond
1. Kimyada elementlerin birbirine bağlanması (iyonik bağ, kovalent bağ vb).
2. Demet, deste.
Normal olarak iki yan direk ve bir boyunduruktan ibaret ağaç veya madeni tahkimat ünitesi. Kullanılan malzemeye göre bağın tavan kısmı yarım daire, sepet kulpu, çok döşeli (—> Poligon tahkimatı) olduğu gibi tamamı daire, dikdörtgen ve çokgen şeklinde de yapılır. Bağ yapmakla görevli işçilere bağcı denir. —> Galeri tahkimatı.
Atom ya da yükünlerin, bağımsız moleküller oluşturmasını sağlayan kuvvetlerden doğan etkileşim türü. (Durgun elektriksel etkileşimlerin oluşturduğu yükünsel bağ, elektron ortaklaşmasından doğan Ortaklaşma bağı gibi türleri vardır.)
1. Hareket eden birkaç kemiği birleştiren kuvvetli, telli sık bağ dokusu şeridi.
2. Yassı solungaçlılarda iki kabuğu bağlayan menteşe şeklindeki yapı. Ligament.
Bir veri tutanağını başka bir veri tutanağına bağlamak üzere kullanılan ve birinci tutanakta yer alıp ikincinin adresini gösteren veri öğesi.
Bir özdecik oluşumunda iki öğeciğin kimi dış eksiciklerinin ortaklaşa kullanımı ile ya da eksicik alışverişi ile sağlanan bağlanım.
Ancak belirli doğrultu ve uzaklıklarda güçlü olan, özel kimyasal kuvvetlerden kurulu öğeciklerarası bağlam.
moleküllerdeki atomlar ve kristallerdeki moleküller ve iyonlar arasında oluşan kimyasal bir bağ .
Sağlam düzgün, kolaylıkla bağlanıp çözülmek üzere gemicilerin yapmakta olduğu düğümler