1. Bir şeyin bedeli ve tam karşılığı.
”Cennet halkı, yaptıklarının cezası olarak cennette ebedî kalacaklardır.” (Kur’an-ı Kerim 46/14)
2. Mükâfat, ödül.
”İyiliğin cezası iyilikten başka bir şey olabilir mi?” (Kur’an’ı Kerim 55/60)
3. Yaptırım.
”İnkârcılar sizinle savaşacak olurlarsa siz de onlara aynısıyla karşılık vererek savaşın. İnkârcılara verilecek ceza budur.” (Kur’an-ı Kerim 2/191)
4. Bir şeyin hem iyi hem de kötü karşılığı. Türkçede sadece suçluya ve kötü davranışlarda bulunanlara uygulanan maddi ve manevi yaptırımlar ceza olarak nitelenir.
”Her kim bir mümini kasten öldürürse onun cezası, içinde sürekli kalacağı cehennemdir...” (Kur’an-ı Kerim 4/93)
5. Uygun görülmeyen tepki ve davranışları önlemek için üzüntü, sıkıntı ve acı veren uygulama.
1) Kabahat ve suç işleyene doğru yola getirmek maksadıyla, suçun derecesine göre çektirilen her türlü acı hal, azap, karşılık, sıkıntı.
2) Suç işleyen kimseye kanunlara uygun olarak uygulanan sınırlama, ceza.
Suç sayılan bir davranışın yinelenmesini önlemek, bir suçun işlenmesine engel olmak amacıyla bir öğrenci ya da birtakım öğrenciler için alınan tinsel ya da özdeksel önlem.
Yumrukoyunu (boks) kurallarına aykırı davrandığı için uyarma aldığı halde, bu tür davranışları sürdüren yumruk oyuncusuna verilen kötü not.
Kılıçoyunu yönetmeliğindeki kurallara aykırı davranışlarda bulunanlara, yetkililerce uygulanan yasaklama ya da kısıtlama.
Kütüphane kaynaklarının iade edilme zamanında getirilmemesi halinde ödünç alanın ödeyeceği para tutarı.
Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı devletin koyduğu sınırlama.
Uygun görülmeyen tepki ve davranışları önlemek için uygulanan olumsuz ve acı veren uyaranlar.
Sözleşmedeki yükümlülüğün yerine getirilmemesi hali için genelde öngörülen ceza.