Kişinin biyolojik veya toplumsal cinsiyetine karşı duyulan bir ön yargı ve ayrımcılığı ifade eder. Herkesi etkileyen bir durum olmasına rağmen bu durumdan en çok kadınların etkilendiği görülmektedir. Kadın hareketleri ve feminist teorinin temelinde yatan sorun, kadınların genel anlamda toplumda sahip oldukları dezavantajlı durumdur. Özünde bir cinsiyetin diğer cinsiyetten daha önemli olduğu fikri olan cinsiyetçilik, iş yerinde veya genel anlamda toplumda bir cinse yapılan haksızlıkları meşrulaştırıcı bir işlev görmektedir. Bazı mesleklerin sadece erkeklerle veya sadece kadınlar ile özdeşleşmesi, aynı işi yapan erkek ve kadının farklı ücretler alması gibi konular bu anlamda dikkat çeken ve üzerinde çalışılan konular olmuştur. Cinsiyetçilik toplumsal ve kültürel geleneklerden de beslenmektedir. Örneğin “Elinin hamuruyla erkek işine karışmak” atasözü cinsiyetçi yaklaşımın bir tezahürü olarak örnek gösterilebilir. Bkz. Ayrımcılık, Cam Tavan