İng. DEFINITION
Bilgisayar ekrana dikey ve yatay olarak gösterilecek pixel yoğunluğudur. çözünürlük arttıkça ekran küçülür; aynı şekilde çözünürlük küçüldükçe piksel boyutu büyür. çözünürlük değiştiği zaman masaüstü bilgisayar ekranında simgelerin büyüklüğü de değişir. Ekran değerleri, piksel/inç cinsiyle ifade edilir ve ekran tiplerine göre 83 ila 120 piksel/inç arasındadır. Piksel/inç değeri aynı olan ekranlarda görüntü oranı da aynıdır. 1024x768 çözünürlük pek çok ekran için standarttır.
İng. DEFINITION
Bilgisayar ekrana dikey ve yatay olarak gösterilecek pixel yoğunluğudur. Çözünürlük arttıkça ekran küçülür, aynı şekilde çözünürlük küçüldükçe piksel boyutu büyür. Çözünürlük değiştiği zaman masaüstü bilgisayar ekranında simgelerin büyüklüğü de değişir. Ekran değerleri, piksel/inç cinsiyle ifade edilir ve ekran tiplerine göre 83 ila 120 piksel/inç arasındadır. Piksel/inç değeri aynı olan ekranlarda görüntü oranı da aynıdır. 1024×768 çözünürlük pek çok ekran için standarttır.
İng. solubility Fr. Solubilité Alm. Löslichkeit
Çözünmemiş bir erir maddenin belirli bir sıcaklık ve basınç altında çözeltiyle temas durumundaki denge konsantrasyonu.Genellikle 100 gram çözücüde gram veya bir litre çözeltide mol cinsinden ifade edilir.
İng. resolution > rezolüsyon
Görüntüdeki piksel sayısının ölçüsü. Sayısal fotoğraflar, mozaik çalışmaları gibi kare biçimli birçok görüntü noktasından oluşur. Belirli renk bilgilerini barındıran bu noktalar piksel olarak adlandırılır. Çözünürlük sayısı arttıkça görüntü kalitesi de artar. Sayısal görüntünün her bir inçkaredeki piksel sayısı ve buna bağlı olarak görüntünün ortaya çıkardığı renk ve ışık değeri.
İng. resolution
1.sayısal raster verilerle yapılan uygulamalarda, çözümlenebilen birim uzunluktaki piksel sayısı. 2.ayırma derecesi, ayırma gücü olarak da adlandırılan, özel koşullara sahip algılayıcı bir sistem tarafından arazi yüzeyi üzerinde ayırt edilebilen en küçük detayın büyüklüğü, boyutu, eni ve boyu. 3.havadan veya uzaydan uzaktan algılama maksatlı olarak kullanılan bir algılayıcı sistem tarafından tesbit edilebilen eşlenik iki özellik arasındaki minumum mesafe veya özelliğin en küçük boyutu. ayırma gücü veya ayırma derecesi olarak da adlandırılan, bir bütünün en küçük bileşeninin büyüklüğü veya uydu tarafından çözülebilen en küçük birimin büyüklüğü.
İng. resolution Fr. Résolution Alm. Auflösung
1) Uzaktan algılamada: Mercekler, anten, görüntüleme, teşhir ve işlem birimleri ve diğer faktörler de içinde olmak üzere bir uzaktan algılama biriminin tamamının kesin hatlarla tanımlanmış bir görüntüyü gösterme yeteneği.
2) Aletlerde: Fiziksel bir değişkende meydana gelen ve bir ölçüm sisteminin tepkisinde bir değişime yol açan en küçük değişiklik.
İng. resolution
Bir ölçme sistemi tarafından algılanabilecek en küçük sinyal artışı.
Bir filmin veya objektifin ince detayları aktarabilme kapasitesidir. Filmin düşük hızda olması daha yüksek çözünürlüğü beraberinde getirir. Dijital makinelerde ise bir görüntüye dahil edilebilen bilgi miktarını (piksel olarak) ifade eden ölçüdür.
Belirli bir sıcaklıkta sabit hacimdeki bir çözücüde doymuş bir çözelti elde etmek için çözünen maddenin miktarı.
Katı, sıvı ya da gaz çözünenin, belirli koşullarda çözücüsü ile tektürel bir çözelti oluşturabilmesinin sınırı.
Birim nicelikte çözelti ya da çözgen içinde, belli sıcaklık ve basınçla çözülebilen özdek niceliği.