derece

Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş, başlıca bölümlerden her biri.

İpoteklerin tescil edildiği sıralama. İpoteklerin birbirine üstünlüğü tarih ve yevmiye numaralarına göre değil, tapu kütüğünde işgal ettiği derece ve sıraya göre belirlenir. İpoteklerin diğer haklara üstünlüğü ise tarih ve yevmiye numarasına göre belirlenmektedir. Bkz.İpotek derecesi.

İpoteklerin tescil edildiği sıralama. İpoteklerin bir birine üstünlüğü tarih ve yevmiye numaralarına göre değil, tapu kütüğünde işgal ettiği derece ve sıraya göre belirlenir. İpoteklerin diğer haklara üstünlüğü ise tarih ve yevmiye numarasına göre belirlenmektedir.

(I)
1. Dökümcülükte kalıp alınırken kumu tutan çerçeve. (-Bursa)
2. Altın ve gümüş çubuk dökmek için kullanılan oluklu demir kalıp. (-Bursa)
(II) Tüfenk namlusuna belirli ölçüde barutla saçmayı koymayı sağlayan demir araç. (*Kemalpaşa -İzmir)

(Alm. Grad, n; Fr. degré, m; İng. degree) 1. fiz. Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan bölmelerden her biri.2. 1. Çemberde tüm yayı gören merkez açının üç yüz altmışta biri. 2. Bir polinomda bilinmeyenin üstlerinden en büyüğü.

1. Viski, likör ve benzeri sıvıların 1
5. santigrat devinme kertesinde oylumunca kapsadığı saf alkol ki yüzde ya da binde oranıyle değerlendirilir.
2. Bir şeyin değerini belirtmek üzere kullanılan ölçü birimi.

Kamu görevlilerinin eğitim durumları ve kıdemlerine göre kazandıkları göstergeleri belirleyen basamaklardır.

Bir ses dizgesinde yer alan her bir perdeye derece ismi verilir.

Bakınız: açı ölçüsü