Aralarında uzaktan veya yakından ilgi bulunan iki şey arasında bir benzetme ilişkisi kurarak, bunlardan birinin adını, geçici olarak kendisine benzetilen diğer şeyin adı ile karşılama olayı: || Şu karşımızdaki mahşer kudursa çıldırsa || Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa || Değil mi ortada bir sîne çarpıyor, yılmaz || Cihan yıkılsa emîn ol bu cephe sarsılmaz. (M. Akif Ersoy'dan) || Haydi arslanım göster kendini vb. || Verilen örneklerde, insan kalabalığı bir «mahşer»e, cesur bir delikanlı «arslan»a benzetilmiştir. Bel-bayırı (İzmir), Karaburun (İzmir), Sırtdüzü (Malazgirt-Muş) gibi yer adları da deyim aktarımı ile ilgilidir. Bir söz sanatı olarak edebiyattaki karşılığı istiare'dir. «Açık istiare» (Osm. istiare-i musarraha) ve «kapalı istiare» (Osm. istiare-i mekniye) olmak üzere iki türü vardır. Bu olayı, istiare türlerine paralel olarak dil biliminde açık iğretileme, kapalı iğretileme terimleri ile karşılayanlar da vardır.