Doğal durum olarak da ifade edilebilen bu kavram, tarihsel bir olgu olmaktan çok siyasal anlamda toplumun oluşumunu tasvir etmek için kullanılan kurgusal bir ifadedir. Başka bir ifadeyle insanlığın toplum olgusunu inşa etmeden öncesine işaret eden bir kavramdır. Orijinal ifadesiyle “the state of nature” bireyin toplumu oluşturmadan önceki yaşam biçimini ifade etmektedir.
Kurum olarak devletin inşasını açıklamada toplumsal sözleşme ile birlikte önemli bir yere sahip olan doğal hal, 17. ve 18. yüzyıllarda Thomas Hobbes, John Locke ve Jean-Jacques Rousseau gibi isimlerle özdeşleşmiş ve günümüze kadar tartışılagelmiştir. Hobbes doğal hal durumunu öz-çıkar ile ilişkilendirmiştir. Ona göre insan doğası bencil ve çıkarcıdır. Sabit olan bu insan doğası bireyin toplum olarak yaşamasında bir toplumsal sözleşmeyi gerekli kılar. Dolayısıyla insanın devlet kurumuna gerek duyması doğal halin bir gereğidir. Locke ve Rousseau’nun toplumsal sözleşmeye yönelik işaret ettikleri noktalar Hobbes’a göre farklılıklar gösterse de, bunu gerekli kılan doğal hal meselesi ortak bir kurgusallığı ifade etmektedir. Doğal hal kurgusunun toplumsal sözleşme teorisinin iskeletini oluşturduğunu ifade etmek yanlış olmayacaktır. Bkz. Doğal Hukuk