İng. direction
1.paralel olmayan iki sonsuz doğruyu birbirinden ayırt ettiren veya belirli bir sonsuz doğrunun belirttiği tek yol. 2.bir doğrunun belirttiği ve izlediği yol. 1.hedefi gözetleyen bir gözlemcinin ateş istemek için kullandığı terim. 2.aralarındaki mesafe referans alınmadan, bir noktanın diğerine göre konumu. doğrultu iki veya üç boyutlu olabilir, üç boyutlu iken yatay normal düzlemdir. doğrultu genelde referans noktasından açısal mesafesi ile ifade edilir.
1) a- Takeometre veya teodolitin herhangi bir gözlem konumunda, yatay açı tablasında okunan değer. İki doğrultu arasındaki farka da “ açı “ denir. b- Damar üzerinde bulunan ve damar meyline dik olan çizginin kuzey ile yaptığı açı. örnek: Damar yatımı 30 ° S, damar doğrultusu 110° .
2) —> İstikamet, Kıvrım. Kömür damarının ve katmanlarının kıvrılması neticesi iki önemli kavram meydana gelir. Bunlar damarın veya katmanların yatımı, diğeri doğrultusudur. Yatım, doğrultuya diktir. Damar veya katmanların konumu ancak bu iki kavram ile tanımlanır. Her iki kavram da, açı ve yön belirtilerek kullanılır.
Vuruşma duruşunda ya da bir çelgi çatmasında, savut uçlarının gösterdiği yukarı-dışarı, yukarı-içeri, aşağı-dışarı, aşağı-içeri diye adlandırılan dört yönden her biri.
Alanda yapılan bir örneklemede, belli bir başlangıç noktasından yola çıkarak konut birimleri arasından örnek almak üzere izlenen yön.
Bir katman yüzeyinin, yatay düzlemle kesiştiği çizginin öğlen dairesine göre yönü. (Katmanın uzandığı yönü gösterir.)
Koşut olmayan iki sonsuz doğruyu birbirinden ayıran yönelim özelliği belli bir sonsuz doğrunun gösterdiği tek yol.