Tiyatrodaki geleneksel ağlatının, zamanın gelişmesine ve sinema ile televizyonun özelliklerine uygun olarak gösterdiği evrimle oluşan tür. Kahramanlar, ağlatının kapalı, dar, dış dünyayla ilişkisiz çevresinde yaşamaktan çıkıp, belli bir çevrenin, belli bir çağın somut koşulları içinde yer alırlar günlük yaşamın içindedirler durumları, davranışları bu yaşamın koşullarıyla belirlenir. Dram kahramanlarının belirli bir toplumsal durumu, bu durumdan ileri gelen davranışları vardır. Dramatik yapı, duygulardan, tutkulardan çok, kahramanın içinde yaşadığı toplumsal koşulların etkisiyle kurulur. Dramda da kahraman, olağandışı bir durumla karşı karşıyadır. Toplumsal yapısının, bilincinin, kendini çevreleyen koşulların elverdiği ölçüde bu olağandışı durumun üstesinden gelmeye çalışır. Kahraman ile onu çevreleyen koşullar arasında bir güç denemesi, çetin bir sınav ortaya çıkar. Dram kahramanı bu sınavla kendi kendini daha iyi tanır, güçlü ya da zayıf yönlerini öğrenir, elindeyse zayıf yönlerini güçlendirmeye çalışır. Dramın amacı, ortaya böyle olağandışı bir durum koyup, kahramanı bu durumla karşı karşıya getirmek, bu sınavı anlatmak, bunun sonunda kahramanın hangi noktaya, nasıl ve neden geldiğini açıklamaktır.
Yunancada «bir şey yapmak» ya da «yapılan bir şey» anlamına gelir. Yazın tarihçilerine göre lirik ve epik yanında üçüncü bir yazın alanıdır. 1. Sahnede oynanmak üzere, konuşmalar ve hareketlerle gelişen, karşıt oluşların çalışmasıyla sonuçlanan oyun.
2. Halk dilinde ciddi oyun.
1. Lirik ve epik yanında üçüncü bir edebiyat türü. Genel olarak tiyatro yapıtlarının konuşma düzeni için kullanılır.
2. Sahnede oynanmak üzere konuşmalı olarak yazılmış karşıt oluşların çatışmasıyla gelişen oyun.
3. Halk dilinde ciddi oyun. (Yun. Drama)
Kullanılmadığı zamanlarda halatların veya halat gibi malzemelerin sarıldığı ve bir mil etrafında elle veya elektrik motoru vasıtasıyla dönen makaralar.
1. Trajedi veya komedi nevinden sahne eseri.
2. Trajedi ile komedi arasında karma bir sahne eseri.