Ekolojik krizlerin kökeninde ataerkillik kaynaklı sosyal faktörlerin yattığını ileri süren görüş ve harekettir. Ekofeminizme göre doğanın talanı ve tahakküm altına alınma girişimleri sosyal tahakküm ve hiyerarşi ilişkilerinden bağımsız düşünülemez. Bu anlamda, düşünsel olarak ekofeminizm, derin ekoloji teorileriyle feminist sosyal ve siyaset teorilerinin kesişim noktasında yer alır. Ekofeminizm, eylem anlamında ise doğanın tahribatına karşı ekolojik hareketin feminist mücadelenin bir parçası olması gerektiğini savunur. Buna göre doğa ve kadın sorunlarına aynı ataerkil düzen sebep olduğu için çözümler de birbirinden bağımsız ve toplumsal cinsiyeti dışlayacak şekilde düşünülmemelidir. Bu açıdan ekofeministlerin bazı çevreci hareketlere yönelik itirazları vardır. Ekofeminist akımlar, sadece kapitalizmin ve beraberinde getirdiği endüstrileşmenin yarattığı sorunlara odaklanmanın doğayı kurtarmakta yeterli olamayacağını savunur.