İng. phase
Bir olayda birbiri ardınca görülen, bir işte birbiri ardınca beliren, gelişen durumlardan herbir aşama, safha, faz.
1. Dengedeki bir dizge içinde, başka bölümlerden fiziksel ayrılıklar gösteren ve kesin yüzeylerle sınırlanmış tektürel yapılı bölge. 2-Gözİem süresinde bir elektriksel dalganın sıfırdan en büyük değere dek aldığı bağıl değer.
Tekrarlı olaylarda bir dönüm içindeki her bir nokta, konum ya da durum. Örnek: Ay'ın evreleri (ilkdördün, dolunay vb). Bir değişen yıldızın minimum evresi.
1. Özdeğin tektürel, kesiksiz durusu (katı evre, sıvı evre vb.).
2. Dalga işlevinin bir noktasının aynı yere hangi zamanda geleceğini gösterir açı.
Motorlarda birbirini izleyen emme, sıkıştırma, yanma ve atma işlemlerinden oluşan dönemlerin her biri.
Sabnamlı bir olayın yinelenimleri boyunca, içinde bulunduğu aşamaları niteleyen açısal nicelik.
Zaman ya da uzay içerisinde sıralanmış bir dizinin dönüm noktalan arasındaki aralık.