Kur'an-ı Kerim’in ilk suresidir. Mekke’de inmiştir. Yedi ayettir. Kur'an-ı Kerim bu sure ile başladığı için
”açan” anlamında
”el-Fatiha” adı verilmiştir. Allah ile kul arasında bir sözleşme ve anlaşma niteliğinde olan Fatiha Suresi, Allah-insan ilişkisini en güzel bir biçimde ortaya koyan surelerden biridir. Namazların her rekâtında olmak üzere günde kırk defa Fatiha Suresi okunur. Öneminden dolayı Hz. Peygamber:
”Fatiha okunmadan kılınan namaz tamam değildir.” buyurmuştur. Sure; hamt, şükür ve övgünün, âlemlerin Rabbi olan Allah’a özgü olduğunu bildirerek başlar. Bu başlangıç ayeti, yaratmada ve emretmede Allah’ın eşsizliğini bildirir. Bu ayeti Allah’ın esirgeyen ve bağışlayan, aynı zamanda din gününün sahibi olduğunu ifade eden övgü ayetleri takip eder. Bu hamt ve övgü ayetlerinden sonra insanoğlunun Allah karşısında durumunu belirleyen ayetler gelir. Bu da gönüllü olarak Allah’akulluketmek,ibadetiyalnızcaona yapmak ve her türlü yardımı yalnızca Allah’tan beklemektir.
Surede, Allah’tan nelerin isteneceği bildirilir ve bu istemenin yolu da öğretilir. Buna göre insanın, istemeden önce ne istediğini bilmesi, sonra ona gerçekten ihtiyacı olduğunu belirtmesi, daha sonra da onu elde etmek için yapılması gerekenleri yapması tavsiye edilir. Böylece gerçek duanın Allah’ın nimetlerini hayal ve arzu etmek değil, o nimetleri elde etmek için kararlı bir şekilde çalışmak olduğu vurgulanır. Allah’tan, peygamberlerin, sıddıkların, şehitlerin ve salihlerin yoluna tüm müminleri iletmesi istenir. Çünkü bu yol
”sıratımüstakim” denilen en doğru yoldur. Gazaba uğrayanların ve sapkınların durumuna düşmemek için Allah’tan yardım istemeyi tavsiye eden ayetle sure son bulur.