İng. Permeability
1) Yeraltında belirli bir hidrolik basınç altında doygun haldeki malzemenin önemli miktardaki suyu geçirebilme özelliği.
2) Bir toprak horizonunun su ve havayı iletme karakteri.
3) Gazların, sıvıların veya bitki köklerinin bir toprak kitlesi ya da toprak katmanından geçiş kolaylığı.
İng. transparency, permeability, transmission
Herhangi bir film veya fotoğrafa ait emülsiyona gelen ışığın bir miktarının kırılarak öbür tarafa geçmesi sonucunda, bu geçen ışık miktarının gelen ışık miktarına oranı. diğer bir tanımla, herhangi bir yüzey, materyal veya madde üzerine ışık gönderilmesi veya gelmesi durumunda, madde üzerinden geçen ışığın tutulan ışığa oranına verilen isim. eğer 100 ışık birimi geçirgenliğe sahip bir madde üzerine düşen ışığın 10 tanesi bu maddeden veya malzemeden geçmeyi başarabiliyorsa, bu maddenin 1/10 veya %10 geçirgenliğe sahip olduğu söylenebilir. geçirgenlik değeri (t) her zaman 1 değerinden küçüktür ve (t=geçen ışık miktarı/gelen ışık miktarı) formülü ile hesaplanır. bazı cisimlerin, içlerinden gaz, sıvı, akı gibi diğer cisimleri geçirme özelliği.
1. Bir özdek içinde oluşturulan mıknatıssal akımın, nuknatıslayıcı kuvvete oranı.
2. Basınçlı bir uçunun gözenekli bir özdekten sızım hızı.
Fiziksel veya kimyasal olarak etkilenmeyen bir tutucu ortam içinden, katı, sıvı, gaz veya buhar geçişi veya yayılmasıdır.
Bir zarın, iki tarafında bulunan maddeleri bir taraftan diğer tarafa geçirebilme yeteneği. Permeabilite.
Bir basınç ayırımı altındaki gözenekli özdekten gaz ya da sıvıların geçirilebilme yeteneği.
Saydam cisimlerin ışığı geçirme derecesi gökcisimlerinin havayuvarları için söz konusudur.