İng. passage, crossing over, junction, crossroads, intersection
Denizde iki kara kütlesi veya iki sığ bölge arasında geçişe elverişli bölge. akarsuyun iki kıyısı arasında geçişe elverişli bölge.
Sekonder hücre duvarında derinlikleri, genişlikleri ve yapıları bakımından farklılaşmaları değişiklik gösteren küçük yuvarlak ya da oval şekilli çukurlar.
Parçacık sayaçlarında birçok atım girdilerinden yalnız belirli bir erkesi olan öbeğe çıktı verecek biçimde düzenlenmiş çevrim.
Bir ya da birden çok girişi ve bir çıkışı olan mantıksal öğe. bk. VE geçidi, YA geçidi.
Bütün sirk sanatçılarının giysileriyle seyirci önünden geçmeleri.