Ebu Hanife’nin (ö. 150/767) görüşleri etrafında oluşan ve ona nispet edilen mezhep, fıkıh ekolü. Ebu Hanife, 80/699 yılında Kûfe’de doğmuş 150/767 yılında Bağdat’ta vefat etmiştir. Önceleri kelam ilminde meşhur olmuş, daha sonra fıkıh öğrenimi yapmıştır. Ebu Hanife, Hz. Ömer döneminden itibaren büyük bir kültür merkezi olan ve Hz. Ali (ö. 40/661) ile Abdullah b. Mesud’un (ö.32/653) etkilerinin görüldüğü Bağdat fıkıh ekolünde yetişmiştir. Hocasının adı Hammad b. Süleyman (ö. 120/738)’dır. Ondan yaklaşık 30 yıla yakın ders almıştır. Ebu Hanife 800’e yakın öğrenci yetiştirmiştir. Mezhebinin sistemleşmesinde ve yayılmasında en çok pay sahibi olan öğrencileri İmam Ebu Yusuf (ö. 182/798) ile İmam Muhammed (ö. 189/805)’dir. Bu iki imama ‘imameyn’ lakabı verilmiştir.
Kur’an-ı Kerim ve sünnetten hüküm çıkarma yönteminin oluşmasında en büyük paya sahip olan Hanefi mezhebi içtihada çok önem vermiş ve meydana gelmemiş fakat gelme olasılığı olan olaylara bile çözüm üretmiştir. Ebu Hanife, fıkhi içtihatlarını İslami ilimlerin bütün dallarından oluşturmuş olduğu büyük bir komisyonla yürütmüştür. Meseleler ortaya atılıp uzun uzun tartışıldıktan sonra ağırlık kazanan görüş çerçevesinde Ebu Hanife tarafından karara bağlanmıştır. Karara bağlanan içtihatlar öğrencisi ve Hanefi mezhebinin ikinci imamı olan Ebu Yusuf tarafından kayda geçirilmiştir. Hanefi mezhebinde, meseleler çözüme kavuşturulurken önce Kur’an-ı Kerim’e sonra da Hz. Peygamber’in sünnetine başvurulmuştur. Sünnetin tercihinde daha çok fakih sahabelerin rivayetleri öncelenmiştir. Sahabe kavillerinde de aynı esasa göre hareket edilip müçtehit sahabelerin fetvalarına ağırlık verilmiştir. Kıyasa en çok müracaat eden mezhep olmakla meşhur olan Hanefilik, gizli kıyas denilen istihsanı da çok kullanmıştır. Hanefi mezhebi, Irak’ta doğmuş fakat dünyanın birçok yerinde yayılma imkânı bulmuştur. En yaygın olduğu yerler; Türkiye, Afganistan, Pakistan, Türkistan, Buhara, Semerkant’tır. Ayrıca Balkan Türkleri, Arnavutluk, BosnaHersek, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Irak ve Suriye Müslümanları arasında da yaygındır.