İslâm dini hayatın her alanında olduğu gibi iş ve ticaret hayatında da helal ve haramların gözetilmesine, helal yoldan kazanç ile helal yola harcamaya büyük önem vermiştir. Bu anlamda Müslüman bir şahsiyet iş ve ticaret hayatında neyin helal neyin haram olduğuna dair bir bilgi, bilinç ve şuura sahip olmalıdır. Helal ve haram bilincinin Müslüman üzerindeki en önemli yansıması doğruluk ve dürüstlüktür. Bir Müslüman iş ve ticaret hayatında doğru ve dürüst, kendisine güven duyulan, hile ve aldatmadan uzak olan kimsedir. Hz. Peygamber (s.a.v.) dürüst ve güvenilir tüccarın kıyamet gününde peygamberler, sıddikler ve şehitlerle beraber olacağını müjdelemektedir (Tirmizi, “Buyu”, 4). Müslümanların bütün alışveriş ve işlemleri karşılıklı rızaya dayalı ve haksızlıktan uzaktır. Ölçü ve tartıda haksızlığın böyle bir anlayışın içinde yeri yoktur. Karaborsacılık ya da fahiş fiyata tamah etme helal ve haram bilincine sahip Müslüman bir iş ve ticaret insanında asla bulunmaz.