1. Bilgelik, felsefe.
2. Allah’ı gereği gibi bilme bilgisi.
”Kime hikmet verilmişse ona bol hayır verilmiştir.” (Kur’an-ı Kerim 2/269)
3. Kur’an-ı Kerim, vahiy.
4. İnsanı cahilce davranışlardan alıkoyan şey.
5. Hz. Peygamber’in sünneti.
”O, daha önceden kendilerine kitap gönderilmeyen bir topluma, kendilerine Allah’ın ayetlerini okuyan, onları arındıran, ayetlerini ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermiştir.” (Kur'an-ı Kerim 62/2)
6. İnsanın varlıkların hakikatini, gerçek yüzünü, gücü oranında bilip ona göre hareket etmesi.
”Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete ram ol,/Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol!” (M. A. Ersoy)
7. Nübüvvet, peygamberlik.
”Allah Davut’a mülk ve hikmet verdi ve daha başka dilediklerini ona öğretti...” (Kur’an-ı Kerim 2/251)
8. Kur’an-ı Kerim ve sünneti doğru bir şekilde anlayabilme ve amel etme yeteneği.
”Ey Allah’ım! Abdullah b. Abbas’ı dinde anlayış sahibi kıl ve ona hikmeti öğret.” (Hadis)
9. Hüküm vermede doğru karar verme yeteneği.
”Şüphesiz biz Lokman’a hikmet verdik.” (Kur'an-ı Kerim 31/12)
10. Kişinin davranışlarını Allah’ın emirlerine uygun hâle getirmesi.
11. Gerçeği açıklayan, şüpheyi gideren kesin delil, kanıt.
”(Ey Muhammed!) İnsanları Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et. Onlarla en güzel şekilde mücadele et...” (Kur’an-ı Kerim 16/125)
12. Müslümanların işine yarayan her türlü doğru bilgi ve söz.
”Hikmet müminin yitiğidir. Onu nerede bulursa alır.” (Hadis)
13. İslam dinindeki hükümlerin konuluş amaçları.
Bir şeyi olması gerektiği yere koymak, hak sahibine hakkını vermek, eşyanın hakikatini idrak etmek gibi çeşitli anlamlarda kullanılan hikmet kavramı özü itibariyle geniş bir anlama sahiptir. Allah’a nispet edildiği gibi insanlara da nispet edilir. Allah açısından hikmet, eşyayı en iyi şekilde bilmesi ve kusursuz bir şekilde yaratmasıdır. Bu anlamda “Hakîm” Allah’ın sıfatlarındandır. İnsan açısından ise eşyanın hakikatini idrak etmektir. Yalnızca idrak değil aynı zamanda bu idrake göre amel etmek de hikmetin bir parçası kabul edilir. Bu anlamda hikmet aslı dikkate alınarak bilgi, sonucu dikkate alınarak da amel olarak değerlendirilebilir. Kuran-ı Kerim’de Allah’ın hikmeti dilediğine verdiği ve kendisine hikmet verilenin çokça hayra nail olduğundan bahsedilir (Bakara Suresi, 2:269). Hikmet kavramının yorumuyla ilgili bu ayet kapsamında tefsirlerde birçok bilgi ve yoruma yer verilmektedir. Bunlar arasından müfessir Taberi (ö. 923) buradaki hikmeti söz ve fiilde isabet olarak yorumlamaktadır. Bkz. Ehliyet ve Liyakat
XII. yüzyılda Türkistan'da büyük bir tarikat kuran Ahmet Yesevi'nin şiirlerine ve bunlara benzeyen halk şiirlerine verilen ad.