Kur’an-ı Kerim’in kırk dokuzuncu suresidir. Medine’de inmiştir. On sekiz ayettir. Adını, Hz. Peygamber’in evinin odalarından bahseden ve
”odalar” anlamına gelen dördüncü ayetteki
”hucurat” kelimesinden almıştır.
Surede, Allah’a ve Peygambere saygılı olma emredilir. İlk beş ayette müminlerin Allah’a, Peygambere ve Kur’an-ı Kerim’e karşı takınmaları gereken ahlaki kurallar ele alınır. Hz. Peygamberin odalarının dışından kaba bir tavırla bağırıp onu ismiyle çağıran bedevilerin yanlış tutumlarına dikkat çekilir ve müminlerin bu insanlar gibi Hz. Peygambere davranmamaları öğütlenir. Ayrıca Müslümanlara her duydukları şeye inanmamaları, özellikle güven vermeyen kişilerin aktardığı yanlış haberleri araştırmaları emredilir. Önemli konuların çözümünde Allah’ın ve Peygamberinin koymuş olduğu ölçülere uymanın gereği belirtilir. Birbirleriyle çatışan Müslüman grupların barıştırılması ve saldırganlığın önlenmesi tavsiye edilir. Bu çerçevede bütün müminlerin kardeş olduğu önemle vurgulanır.
Surede, müminlerin birbirleriyle alay etmesinin çirkinliği üzerinde durulur. Birbirlerine lakap takmamaları emredilir. En büyük toplumsal hastalıklardan olan gıybet ve başkasının aybını araştırmak yasaklanır. Bütün insanların bir tek anne ve babadan yaratıldığı açıklandıktan sonra üstünlüğün soyda değil, takvada yani Allah’ın emirlerine ve yasaklarına içtenlikle uymada olduğu haber verilir. İnsan hayatında imanın ve cihadın önemine vurgu yapılır. İnsana verilen en büyük nimetin İslam olduğu açıklandıktan sonra, gaybı yalnızca Allah’ın bildiğini ve göklerdeki ve yerdeki her şeyin bilgisinin Allah katında kayıtlı olduğunu belirten ayetlerle sure son bulur.