1. Zarar etme, mal eksilmesi. 2. İmanın yokluğuna ve salih amellerin imanın üzerine bina edilmemesine bağlı olarak dünya ve ahiret mutluluğunu kaybetme. ”Kim, İslam’dan başka bir din ararsa asla kabul edilmeyecektir ve bu kişiler ahirette hüsran içerisinde olacaklardır.” (Kur'an-ı Kerim 3/85) 3. İnsanın ömrünün boşa gitmesi ve kişinin bütün manevi değerlerini kaybetmesi. ”Ne ekmiştin ki mahsül istiyorsun bir de ferdadan?/Senin meşru olan hakkın bugün hüsran, yarın hüsran!” (M. A. Ersoy) 4. İmandan, hayırdan, Allah’ın hoşnutluğundan, İslam nimetinden yoksun olma durumu. Kur’an-ı Kerim şu insanların hüsranda olduğunu açıklar: Allah’ın ayetlerini inkâr edenler, Allah’a şirk koşanlar, Allah’ın bağışından mahrum kalanlar, Allah’a isyan edenler, ilahi buyruklara karşı gelenler, peygamberleri inkâr edip batılı seçenler, Hz. Peygamber’e inanmayanlar, başına gelen bir musibet sebebiyle İslam’dan yüz çevirenler, İslam’dan başka din arayanlar, imandan sonra inkârı seçenler, inkârcılara itaat edenler, yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar, akrabayla ilgiyi kesenler ve münafıklar. ”Asra yemin olsun ki iman edenler, salih amel işleyenler, birbirlerine Hakk’ı tavsiye edenler, birbirlerine sabretmeyi tavsiye edenler hariç bütün insanlar hüsrandadır.” (Kur'an-ı Kerim 103/1-3)