İng. Bankruptcy
Şirketin borçlarını ödeyemez duruma düşmesi nedeniyle faaliyetlerinin sona erdirilmesidir.
İng. Bankruptcy
Şirketin borçlarını ödeyemez duruma düşmesi nedeniyle faaliyetlerinin sona erdirilmesi
1. Kişinin ağır borç yükü altında kalıp sermayesini kaybetmesi ve borçlarını da ödeyemez duruma düşmesiyle çok az miktarda paraya muhtaç hâle gelmesi.
”Bir kimse, iflas eden birinin yanında kendi malını bulursa, malını almaya başkasından daha fazla hak sahibidir.” (Hadis)
2. Kişinin dünyada işlediği günahlardan ve başkalarına vermiş olduğu zarardan dolayı dünyada yaptığı bazı iyiliklerin karşılığını ahirette elde edememesi.
”Gerçek müflis kıyamet günü iflas eden kimsedir...” (Hadis)
İflas, bireyin veya işletmenin borcunu ödemesine ya da alacaklısı ile yeni bir geri ödeme düzenlemesi yapmasına imkan sağlayan yasal bir süreçtir. İflas süreci, en yaygın şekilde borçlunun dilekçe vermesiyle veya daha az yaygın olan şekilde alacaklının adına dilekçe verilmesiyle başlar. Borçlunun tüm varlığı ölçülür ve değerlendirilir ve mallar ödenmemiş borcun bir kısmını geri ödemek için kullanılabilir.
Borçlarını ödeyemeyen ve ödemekten aciz olduğu mahkeme kararı ile tespit ve ilan edilen borçlunun durumunu ifade eder.
Borçlarını ödemekten aciz olduğu mahkeme kararı ile tespit ve ilan olunan borçlunun hali.
batkı, batkınlık. ~ masası: batkı, batkınlık yığını (Konkursmasse, masse de faillite).
Mahkemece borçlunun, borçlarını ödeyemeyecek durumda olduğunun saptanması.