Allah’ın rızasına nail olmak maksadıyla kişisel mal varlığından hayır yoluna sarf etmek. İslâm dinine göre insanın elindeki servetin asıl sahibinin Allah, insan ise yalnızca bir emanetçi konumundadır. İnsanın bu emanetin hakkının verebilmesi için Allah yolunda infakta bulunması gerekir. Bu infakın zorunlu ve gönüllü olmak üzere iki türü vardır. Temel ihtiyaçlar dışında artıcı özelliğe sahip olan mal varlığının belli bir nisaba ulaşması halinde yıllık olarak belli sarf yerlerine verilmesi gereken zorunlu infak zekâttır. Zekât ilgili özellikteki mal varlığına sahip mükellefler açısından farzdır. Zorunlu olmasa da İslâm dininin teşvik ettiği gönüllü infak türü ise nafile sadakalardır. Nafile sadaka, mal varlığının nispeti veya sarf yerinin mahiyetine dair İslâm dininin açıkça bir belirlemesi olmaksızın yalnızca kişinin kendi isteğine bağlı olarak Allah’ın rızasını kazanmak üzere hayır yolunda malından infak etmesidir.