eng

ışık nedir? light ne demek?

ışık

İngilizce: light

Elektromanyetik tayfta 3800-7600 Å (380-760 nm) dalga boyuna sahip olan ve görülebilir nitelikte yayılan enerji. Farklı dalga boyları farklı renklerdeki ışığı simgeler. İnsan gözünün algılayamadığı, görünmez bölgedeki ışıklar da vardır.

TFSF Fotoğrafçılık Terimleri Sözlüğü

ışık

İngilizce: light

Yalnız kıyılar başlıca akarsular, il ve sınırları gösteren, böylece üzerine türlü bilgilerin işlenmesi için bol yer bırakılmış harita.

ışık

Göze uyarımda bulunan ve beyin tarafından yorumlandığında görme duyusuna, yani görülebilir ışığa yol açan elektromıknatıs ışınım. Başka bir deyişle, ışımayla yayılan ve görme duyusuyla algılanan erke biçimi. (Bu elektromıknatıs ışınım, 4x10-7 m ile 7,7x10-7 m arasındaki dalga uzunluklarında yer alır. Dalga uzunluklarındaki değişiklikler gözde değişik duyulara yol açarak değişik renkleri oluşturur).

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

ışık

1. fizik: Yüksek sıcaklıkta ısıtılan cisimlerin akkor duruma gelmesi ya da türlü erke biçimleriyle uyarılan cisimlerin gazışıl duruma geçmesiyle yaydıkları gözle görülür ışıma.
2. fizik, gökbilim: 4000 A- 8000 A dalgaboyu aralığında, gözle görülebilen ve

ışık

Cisimlerin görülmesine ve renklerin ayırt edilmesine yol açan fiziksel enerji, ziya. Işık, saydam ve homojen bir ortamda doğru çizgi halinde yayılır.

ışık

1. Görme organına bağlı ya da görme organı aracılığı ile olan bütün duyulanma ve algıların vergisi.
2. Görme organını uyarabilen ışınım.

ışık

Doğal kaynağı güneş olan ve elektromanyetik halinde dünyamıza gelen, çeşitli dalga boylarında ve enerji taşıyan, etkendir.

ışık

Bir salonun ya da sahnenin aydınlatılması için yöneticinin ya da sorumlunun verdiği buyruk.

ışık

Güneşten ya da başka kaynaklardan gelen ve gözü uyarıcı etkisi olan ışınım erkesi.

ışık!

Bir görünçlüğün aydınlatılması için yönetmenin ışıkçılara verdiği komut.

ışık!

Yönetmenin, sahnenin ya da salonun aydınlatılması için verdiği buyruk.