ıslah

1. Daha yüksek verim ve kalite elde etmek için ürünü bazı biyolojik işlemlerden geçirme.
2. Herhangi bir nedenle arızalanan ürüne fiziki ve kimyevi işlemler uygulanarak evsaf kazandırılmasıdır.

Düzeltme ve iyileştirme anlamına gelen ıslah terimsel manada inanç, ibadet ve ahlak sahaları yanında siyasal ve toplumsal alanlarda ortaya çıkan bozuklukları düzeltme ve iyileştirme düşüncesine dayanır. Geçmişte daha çok tecdit kavramıyla ve dini yönü ağır basacak şekilde kullanılan muhteva modern dönemde ıslah kavramıyla ve dünyevi yönü baskın gelecek şekilde kullanılmaktadır. Islah düşüncesi genelde saf ve öz bir aslı var sayar ve sonradan ortaya çıkan olumsuzlukları düzelterek bu asla dönüşü esas alır. Dini veya dünyevi, düşünce ya da amel düzleminde saf ve temiz olan asıldan sapmalar her dönemde Müslüman toplumun varlığına bir tehdit olarak görülmüş ve bu sapmaların önüne geçilmesi ve ıslahı siyasi ve ilmi otoritelerin (ûlu’l-emr) sorumluluğunda kabul edilmiştir. Islah aslında din ile dünya, düşünce ile amel arasındaki irtibatı dönemin şartlarını dikkate alarak yeniden ve yeni bir gözle kurabilme çabasıdır.

1. İyi ve yararlı olma, düzeltme, daha iyi hâle getirme.
”Rabbin, halkı birbirlerini (iyiliği emredip kötülüğü yasaklamak suretiyle) ıslah eden bir memleketi haksız yere yok edecek değildir.” (Kur’an-ı Kerim 11/117)
2. Barışma, barıştırma.
”Müminler birbirleriyle kardeştirler. (Anlaşmazlığa düştükleri zaman) kardeşlerinizin arasını ıslah ediniz ki Allah da size merhamet etsin.” (Kur'an-ı Kerim 49/10)
3. Dini değerleri, inanç ve yaşama biçimini yeniden canlandırmayı, bozulan değer yargılarını düzeltmeyi amaçlayan düşünce ve faaliyetler.

Bir bölgenin, tümüyle yenilenmeksizin yaşama koşullarının düzeltilmesi.

Bir bölgenin, tümüyle yenilenmeksizin yaşama koşullarının düzeltilmesi.

Düzeltme; davada tarafça düzeltme; iyileştirme; iyi bir hale getirme