Bir şeyi gereksiz yere, ölçüsüzce harcamak ve sarf etmek. Savurganlık olarak da bilinir. İsraf, bir şeyin sarfında veya kullanımında itidal sınırlarını aşmak anlamına gelir. İtidal sınırını aşmanın bir ucunda ölçüsüzce sarf etme olan israf varken diğer ucunda ise hiçbir surette sarf etmeme anlamındaki cimrilik vardır. İslâm dini her şeyde itidalli olmayı emrettiği gibi bu itidalden sapmayı da yasaklar. Yeme-içme, giyim-kuşam ya da kaynakların kullanımı gibi alanlarda olduğu gibi zamanın kullanımı gibi hususlarda da itidalden ayrılıp israfa kaçmak menedilmiştir. Hz. Peygamber’in nehir kenarında bile abdest alınsa suyun israf edilmemesi gerektiğine dair uyarısı israf konusundaki hassasiyetin boyutunu gösterir.
Saçıp savurma, harcamalarda orta yoldan sapma, ölçüyü aşma ve aşırılık yapmak suretiyle sahip olduğu nimetleri gereksiz yere tüketme. İslam dininde, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak amacıyla yol, okul, hastane ve cami gibi iyi şeyler için yapılan harcamalar israf sayılmaz. Fakat Allah’ın yasaklamış olduğu herhangi bir şeye yapılan en küçük harcama bile israf sayılır.
”Müminler harcamada bulundukları zaman cimrilikten ve israftan kaçınırlar. İkisi arasında orta bir yol tutarlar.” (Kur'an-ı Kerim 25/67)