Kur'an-ı Kerim’in elli dördüncü suresidir. Mekke’de indirilmiştir. Elli beş ayettir. Adını birinci ayette geçen ve ‘ay’ anlamına gelen
”kamer” kelimesinden almıştır. Surenin girişinde kıyametin yaklaştığından ve ayın yarılmasından bahsedilir. Sure, Hz. Muhammed’in göstermiş olduğu mucizelere alaycı tavır takınan Mekke müşriklerine uyarılarla doludur. Ayrıca Nuh, Âd, Semud, Lut ve Firavun kavimlerinin de peygamberlerini yalanlayıp alaya aldıkları için başlarına gelen felaketler ele alınır. İnsanların, özellikle de Mekke müşriklerinin Kur'an-ı Kerim’in öğütlerinden ibret almaları sık sık tekrarlanır. Kur'an-ı Kerim’i okuyup anlama ve üzerinde düşünme teşvik edilir.
Surede, sarsılmaz zannedilen toplumların yok oluşları dile getirilirken, Allah’ın Hz. Muhammed ve müminlere yardım edeceğine dair açıklamalara yer verilir. Yaratılan her şeyin Allah’ın ilmi ve planlaması dâhilinde olduğu vurgulanır. Allah’a ve Resulünün emirlerine inanıp Kur'an-ı Kerim’in gösterdiği doğrultuda bir hayat yaşayanların cennet nimetlerine kavuşacaklarına dair ayetlerle sure son bulur.