İng. coincidence, calibration
1.teodolitlerle açı ölçümünde ölçü dairesinin zıt karşılıklı iki kenarındaki belirteçlerin daireyi bölen hat boyunca düzgün bir doğru gibi görünmesi ve gözle tam olarak hizalandığı durum. 2.nivelman aletlerinin hepsinde bulunan ve prizma düzeneği ile düzeç kabarcığının her iki ucunun tek görüntü içerisinde sunulması. rastgelelik, kabarcığın her iki yarısının birbirine eşitlendiği zaman oluşur. 3.serbestçe salınan bir sarkacın daha önceden belirlenmiş her vuruş fazı ile bir saat veya kronometrenin daha önceden belirlenmiş vuruş fazı arasındaki tam uyumluluk. 4.kalibrasyon ve ayarlama.
Azerbaycan Türkçesi: müğayisä Türkmen Türkçesi: deneşdirme Gagauz Türkçesi: yaraştırmak ~karşılaştırmak Özbek Türkçesi: qiyaslş ~ muqoyasa Uygur Türkçesi: selişturuş Tatar Türkçesi: çağıştıruBaşkurt Türkçesi: sağıştırıw Kmk: teňleşdiriw ~ tutuşduruw Krç.-Malk.: teňleşdiriwNogay Türkçesi: teňlestîriiw ~ salıstıruw Kazak Türkçesi: sahstıruw ~ salıstırma Kırgız Türkçesi: salıştıruuAlt:: tündeştirü Hakas Türkçesi: tinnestîrgenî tinnestîrîg Tuva Türkçesi: tennelge Şor Türkçesi: *tenneştirig soon sözteri Rusça: sopostavleniye ~ sravneniye ~
Parmak izi, el yazısı, imza ya da mühürün kendinin olmadığını ileri süren kişiye, parmak bastırma, yazı yazdırma ya da mühürünü bastırma ve eski izlerle yenilerinin bir bilirkişi aracıyle karşılaştırılmasını ve gerçeğin ortaya çıkmasını sağlama.
İki veya daha çok sayıdaki dilin birbirine benzeyen ve benzemeyen yanlarını ortaya koymak üzere yapılan karşılaştırma. Dil akrabalıklarının ortaya konmasında bu türlü çalışmaların önemli etkisi olmuştur.
Kopya edilmiş yazma ile aslının karşılaştırılması ve bu işlemin kitabın zahriye ya da hatimesine kaydedilmesi.