Kur’an-ı Kerim’in yirmi sekizinci suresidir. Mekke’de inmiştir. Seksen sekiz ayettir. Adını yirmi beşinci ayetinde geçen ve
”olaylar, kıssalar” anlamına gelen
”kasas” kelimesinden almıştır. Sureye, Firavun’un yönetimi altındaki insanlara zulmedip onların erkek çocuklarını öldürüp kız çocuklarını sağ bıraktığından bahseden ayetlerle başlanır. Daha sonra Hz. Musa’nın doğumu, çocukluğu, gençliği, Medyen’e gidişi ve tekrar dönüşü ele alınır. Hz. Musa’nın, Firavun’u İslam’a davet etmesine ve onun da Hz. Musa’ya tepkisine yer verilir.
Surede, Hz. Muhammed’in peygamber oluşuna değinilir. Hz. Musa ile Hz. Muhammed’in tebliğleri arasındaki ortak noktalara işaret edilir. Hz. Musa’nın Firavun ile yapmış olduğu mücadele ile Hz. Muhammed ve Mekkeliler arasındaki mücadeleye değinilir. Hz. Peygamber’in insanları hidayete erdirmeye zorlayamayacağı, bilakis hidayetin Allah’tan olduğu hatırlatılır. Bu hatırlatmayla Hz. Peygamber’in, akrabalarından iman etmeden ölenlere çok fazla üzülmemesi tavsiye edilir. Surede yer yer kıyamet tasvirleri de yapılır. Surenin sonlarına doğru Karun kıssası ele alınır. Onun şımarıklığı, malı kötü amaçlar uğruna kullanması, fakirlere yardım etmemesi kınanır. Karun kıssası ile Hz. Muhammed’e karşı çıkan Mekke müşriklerine
”Allah sizi ve mallarınızı, Karun gibi yok eder.” mesajı verilir. Allah’tan başka ilah olmadığını ve onun dışında her şeyin yok olacağını bildiren ayetlerle sure son bulur.