eng

kefâlet nedir?

kefâlet

Bir borcun borçlu tarafından yerine getirilme sorumluluğunu alacaklıya karşı üçüncü kişi olarak üzerine alma. Kefalet, alacak hakkının bir şahsa bağlı olarak teminat altına alınmasıdır. Alacak hakkının bir eşyaya bağlı olarak teminat altına alınması da mümkündür ki buna rehin denir. Kafalet akdi neticesinde borçlunun zimmeti ile ona kefil olan kimsenin zimmeti birleşir ve borcun ödenmesi hususunda birlikte sorumluluk doğar. Borcun asıl sahibi borcunu ödemediğinde alacaklının borcunu kefilden isteme hakkı vardır. Kefilin borcu ödemesi halinde asıl borçluya dönüp verdiğini tahsil etme yetkisi bulunur. Kefalet bir para borcu için söz konusu olabileceği gibi bir malın teslimi veya bir şahsın gerektiğinde mahkeme önüne getirilmesine kefalet şeklinde de gerçekleşebilir.

İGİAD İş Ahlakı Sözlüğü

kefalet

1. Bir şeyi bir şeye ekleme, katma, bitiştirme.
2. Birinin bakım ve gözetim sorumluluğunu üstlenme.
”Ben ve yetimin kefaletini üstlenen kimse cennette yan yanayız.” (Hadis)
3. Bir hakkın güvenceye bağlanması amacıyla bir kimsenin asıl borçluya kefil olması, alacaklı karşısında borçlunun sorumluluğunu üstlenmesi.

kefalet

Birinin borcunu ödeyeceğine ilişkin olarak üçüncü bir kişinin alacaklıya güvence vermesi.

kefâlet

boyun olma, boyunluluk. ~ akdi: boyun olma,boyunluluk sözleşmesi.

kefalet

Kefillik, birine kefil olma.