maslahat

Maslahat, ya bir menfaatin elde edilmesi ya da bir mefsedetin ortadan kaldırılmasıdır. Bu anlayışa göre bir bütün olarak din ve tek tek dini hükümler mükelleflerin maslahatını gerçekleştirmek üzere Allah tarafından konmuştur. Bundan ötürü din ve dini hükümler mükellef için ya bir menfaat temin eder ya da ondan bir mefsedeti giderir. Bu anlamda makâsıd kavramıyla eş anlamlı olarak kullanılır. Maslahat, bir eylemin veya hükmün illete bağlanması anlamına geken şeri hükümlerin ta?lili düşüncesi ile de yakından ilgilidir. Naslardaki şeri hükümlerin kıyas yoluyla naslarda olmayan meselelere taşınabilmesi bu hükümlerin objektif gerekçelerinin (illet) varlığı ve belirlenmesine bağlıdır. Bu objektif gerekçenin nas veya icma yoluyla belirlenmemesi durumunda içtihatla belirlenmesi gerekir. Böyle bir durumda hükmün objektif gerekçesinin tespitinde olayla olay arasındaki hüküm arasında bir münasebetin var olup olmadığına bakılır. Bu münasebetin belirlenmesinde maslahatın tayin edici bir rolünü vardır.

1. İnsanlığın yararına olan şeyler.
2. Bütün ilahî dinlerin ortak gayesi olan ve kişinin ahlakını geliştirip güzelleştirmesine yarayan kurallar.
”Eğer (insanlığın) maslahatı için çalışır, Allah’ın emir ve yasaklarını gereği gibi gözetirseniz şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcı ve şefkatlidir.” (Kur’an-ı Kerim 2/224)
3. Varlığı insanlık için zorunlu olan; dini, canı, soyu, aklı ve malı korumakla ilgili olarak Allah’ın koyduğu temel ilkeler.

Emir; buyruk; madde; husus; dirlik düzenlik; iş

1. iş, durum.
2. kamu yararı.