Kişi veya toplum için dünyevi ya da uhrevi zarar. Gazzali din ve dini hükümlerin temeline yerleştirdiği maslahatı ya bir menfaatin elde edilmesi ya da bir mefsedetin giderilmesi olarak tanımlar. Din ve dini hükümlerin ana maksadını mükellefin maslahatını gerçekleştirmek ya da ondan bir mefsedeti gidermek olarak gören Gazzali bu maslahatı kişinin din, can, akıl, nesil ve malını korumayı hedeflemek olarak açıklar. Ona göre bu hedeflerin ihlaline yönelik her şey bir mefsedet olarak ortaya çıkar. Müslüman toplumlarda kişisel veya toplumsal manada bir menfaatin elde edilmesi ile bir mefsedetin giderilmesi arasında bir tearuz söz konusu olduğunda mefsedetin giderilmesi önceliklidir. Mecelle’nin “def-i mefâsid celb-i menâfî’den evlâdır” (md. 30) kaidesi bunu vurgular. Ebü’lulâ Mardin bu anlayışın Batı ile Doğu medeniyeti arasında ayrım noktalarından birini teşkil ettiğine işaret eder.