Kur’an-ı Kerim’in yetmiş üçüncü suresidir. Mekke’de inmiştir. Yirmi ayettir. Adını birinci ayette geçen ve ‘örtüye bürünen’ anlamına gelen
”müzzemmil” kelimesinden almıştır. Sureye, Hz. Muhammed’in, toplumsal bozulmanın zirveye çıktığı bir ortamda dinlenmek yerine insanları uyarmasını emreden ayetle başlanır. Bu çerçevede, Hz. Peygamber’in şahsında İslam davetçilerine öğütler verilir. Hz. Peygamber’den bir peygamber ve davetçi olarak geceleyin namaz kılması, ibadet etmesi, Kur’an okuması istenir.
Surede, Allah’ın tüm varlıkların Rabb’i olduğu vurgulanır. Hz. Peygamber’e, Mekkeli hemşerilerinin yapmış oldukları işkencelere karşı sabırlı olması tavsiye edilir. Allah’ın kendisine nimet verdiği hâlde, bu nimetlere karşı nankörlük yapan Mekke ileri gelenlerinin ahirette karşılaşacakları azaplar hatırlatılır. Hz. Peygamber’in peygamberliğine iman etmeleri istenir. Kureyş kabilesinin, peygamberlerini yalanlayan Firavun ve kavminin başına gelenlerden ders almaları öğütlenir. Bu arada Kur’an-ı Kerim’in de bir öğüt olduğu ve bu öğüdü insanların sürekli okuyup göz önünde bulundurmaları emredilir. Hz. Peygamber ve arkadaşlarının geceleyin yapmış oldukları namaz, zikir, tespihat ve diğer ibadetleri öğülerek anlatılır. Namaz ve zekâtın önemi üzerinde ayrıca durulur.
Surede, Müslümanlar borçlu kimselerin ihtiyaçlarını karşılamaya ve onlara karşılıksız borç vermeye teşvik edilirler. Müminlerin Allah’tan sürekli af ve bağış dilemelerini tavsiye eden ayetle sure son bulur.