Neoliberal düşüncenin şekillenmesinde ontolojik ve epistemolojik zemine işaret eden kavramdır. Neo eki Yunanca neos sözcüğünden türemiş olup “yeni” anlamına gelmektedir. Neoliberalizm, Keynesyen iktisat okulunun devletin piyasaya müdahaleci politika önerilerinin önemini kaybetmesinin de etkisiyle, 1970’li yıllardan itibaren varlığını hissettiren, iktisat temelli gelişen bir politik düşünce sistemidir. Biraz daha geriye gidilirse 17. yüzyılda şekillenmeye başlayan klasik liberalizmin devamı niteliğindedir. Liberal düşünce sistemi, özellikle Soğuk Savaş döneminde dünyanın Batı ve Doğu Bloklarına ayrıldığı süreçte, Doğu Bloğunun benimsediği sosyalist düşünce sistemi tarafından ahlaki bir temeli olmadığı yönünde eleştirilere maruz kalmıştır. Buna karşın liberal düşünce sistemini 17. yüzyıl itibariyle benimsediği ilkeler dolayısıyla bir bakıma ahlak teorisi olarak kabul edenler olmuştur.
Neoliberal ahlak perspektifini şekillendiren ana kavramlar arasında rasyonalite, birey merkezli düşünme, özel mülkiyete saygı, devlet müdahalesizliği sayılabilir. Ayrıca liberal ahlak ve onu şekillendiren Protestan ahlak sistemi neoliberal ahlakın miras aldığı tecrübelerdir. Neoliberalizm ahlaki bir temele dayanmadığı eleştirisinin aksine; piyasa, devlet, birey, toplum ve mülkiyet kavramlarını tanımlayıcı boyutta rekabeti ve bireysel performansa dayalı bir perspektife sahiptir. Ancak bu ahlak, sosyalist ahlak veya İslam ahlak sisteminden farklı bir yerde konumlanmaktadır. Özellikle sosyoekonomik eşitsizliklari artırıcı bir politikaya dayanması bakımından neoliberalizm küresel çapta yoğun ve kapsamlı ahlaki eleştirilere tabi tutulmaktadır. Bkz. Sosyalist Ahlak, Kapitalist Ahlak