İng. Objective
1. Bir konuya tarafsız bakabilme yetisi.
2. Mikroskopta, numuneye yakın olan mercek.
İng. lens
Fotoğraf makinesi, mikroskop, dürbün gibi optik aletlerde cisim(ler)den gelen ışınları alıp duyarkata (film ya da algılayıcı yüzeyine) aktaran yakınsak mercek veya mercek sistemi. Genellikle birden fazla yakınsak mercekten oluşan ve temel işlevi duyarkat düzlemi üzerine seçik görüntü düşürmek olan bir ya da daha fazla ıraksak mercek içerse de toplam olarak yakınsak özellikli mercek sistemidir. Normal objektif, bakaçtan (vizör) bakıldığında oluşturduğu görüntü insan gözünün gördüğü görüntüye eşdeğer algı yaratan objektiftir. Geniş açı objektif, normal objektife göre daha fazla görüntü alanı oluşturan objektiftir. Dar açı objektif, Normal objektiflere göre daha az görüntü alanı oluşturan objektiftir. Zoom objektif, değişik açıların ayarlanarak elde edildiği objektiflerdir. Birden fazla objektifin görevini tek objektifin görmesi nedeniyle kullanım kolaylığı ve fiyat avantajı sağlar. Ancak çok mercekli sisteme sahip olmaları nedeniyle görüntü kalitesi daha düşüktür ve yavaştır. Tek objektif, ölçüsü ne olursa olsun, bir objektifin tek görüş açısına sahip olması durumudur. Bu objektifler, zoom objektiflere göre daha kaliteli sonuçlar verirler ve hızlıdırlar. Ayrıca bu objektiflerin diyafram açıklıkları daha fazladır.
İng. camera lens, objective
Resim çekiminde kullanılan kameraların ana bileşeni olan ve cisimlerden gelen ışığın kameradan geçmesine olanak sağlayan optik bir bileşen.
1. Mikroskopta, numuneye yakın olan mercek.
2. Fotograf makinelerindeki mercekler.
Işık mikroskobunda dokuların büyük görüntüsünü elde etmeye yarayan mercek parçası.