Bir insanın ve hayvanın hayatına, çektiği düşünülen acıyı gidermek amacıyla, kasıtlı olarak son verme uygulamasıdır. Ötenazi başta ahlaki, hukuki, felsefi, dini ve sosyolojik açıdan üzerinde oldukça tartışma olan bir konudur. Daha geniş olarak ölme hakkı bağlamında tartışılmaktadır. Ötenazi icra ediliş şekline göre aktif ve pasif olarak kategorize edilirken rıza şekline göre de gönüllü, gönülsüz ve istemsiz olarak kategorize edilebilir. Aktif ötenazi uygulamasında hekim veya ilgili sağlık personeli hastanın hayatına son vermek için kasıtlı bir müdahalede bulunur. Örneğin bir sağlık personeli hastaya ölmesi için bir madde enjekte eder. Pasif ötenazi ise hastanın hayatını devam ettirebilmesini sağlayan müdahalelerin kasten yapılmaması şeklinde icra edilir. Yani pasif ötenazide aslolan müdahalesizliktir. Hangi prosedürün hastanın hayatını daha az acı vererek sonlandırdığı konusu ise tartışmalıdır. Gönüllü ötenazide hasta kendi istek ve rızasıyla hayatına son verilmesini onaylar. Gönüllü olmayan ötenazi uygulaması ise hastanın rızasının alınmasının mümkün olmadığı durumlarda söz konusudur. İstemsiz ötenazide ise kişinin hayatına iradesi dışında son verilir. Ötenaziyle ilişkili olarak doktor yardımlı intihar kavramı da tartışılmaktadır. Bu durumda hekimler hastanın hayatına kendi kendine son vermesi için gerekli tıbbi yol ve araçları sağlarlar. Ötenazinin hangi şartlar altında yasal olduğu ve ilgili kanunlar ülkeden ülkeye değişmektedir. Ülkelerin hukuki sistemlerine göre yasal statüsü aynı ülke içinde de değişiklik gösterebilmektedir. Bkz. Ahlaki İkilem