Roma tarihinin büyük bir bölümü efsanelere dayalıdır. Venüs'ün soyundan gelen ikiz erkek kardeş Romolo ve Remo (Romulus ve Remus), Tiber (Tevere) Irmağı'nda bir beşik içerisinde başıboş bırakılırlar.
Taşan ırmak onları Palatino Tepesinin eteklerine fırlatır. Bebekleri bulan dişi kurt, onları kendi sütü ile besler. Daha sonra bir çoban onları bularak evine götürür ve büyütür. Büyüdükleri zaman, doğuştan lider olan Romulus, bir saban ile şehir surlarını inşa eder. Şehir nüfusunu artırmak için gönüllü maceraperesteleri çağırır ve komşu krallık olan Sabine'lerin kadınlarını kaçırır.
Romulus'dan sonraki döneme imzalarını atan Etrüsk'lü krallar, Roma'da demokratik temeller oluşturarak,Roma'nın bir kaç yüzyıl içerisinde topraklarını sürekli olarak genişleten lider bir kuvvet olmasını sağlamışlardır.
İlk krallardan sonra, Senato ve Konsüllerden oluşan bir cumhuriyet rejimini de deneyen Roma, yüzyıllar süren bir dönem boyunca bilinen dünyanın büyük bir bölümünü ele geçirmiştir.
Bu yüzyıllar boyunca Roma'nın meşhur olan liderleri: Galleri ve Mısırı ele geçiren Julius Caesar (Giulio Cesare),
M.S. 64'de bir çok kasabayı yakan Nerone (Neron),
Augustus (Augusto),
Trajan (Traiano),
Hadrian (Adriano), v.b.'dir. Roma'nın gücü, Büyük İmparatorluğun en geniş sınırlarına sahip olduğu 3. yüzyılda düşmüştür. Savunması oldukça zor olduğundan İmparatorluk Doğu Roma İmparatorluğu ve Batı Roma İmparatorluğu olmak üzere ikiye bölünmüştür.